Card image cap
Rahmani̇ sanat

Gün ışığı düşüncelerim

Hayallerim berrak

Ne güzel olurdu bir çayın buğusunda şiirler karalamak...


    İşte böyle bir sabah..Afitâbın sarımtrak duvağı gözlerimi kamaştırıyor,bad-ı safa rüzgarı saçlarımı birbirine karıştıyordu.Yavaş yavaş uyanıyor,uykunun mahmurluğu an be an üzerimden kalkarken uzaklardan bir andalip kuşunun sesine kulak veriyordum


Ya Rabb bu ses öyle ki sanki bülbül-ü rana

Bahşettiği esenlik can katıyor Canan’a


     Odanın ortasına doğru ilerlediğimde permürdeleşmiş pencerem gözüme çarpıyordu.Küçük küçük delikleri siyaha kaçan rengi ile yılların yorgunluğunu üstlenmiş gibiydi.Geceleri yelin hırçınlığını biraz sızdırması dışında bir şikayetim yoktu. Işık halelerini kıramayıp tek tek odamın zeminine düşürüyordu. Belkide yıllar yılı nice nice şiirlerime tanık olmuştu.


Pervazımda yorgunluk ve tükenmişlik hissi

Senelerdir benimle yaşadığından hepsi


     Pervazımın önündeki tabureye oturup dışarıyı gözlemlemeye başladım.Karşı evin damında guraplar çoktan yerini almıştı.Hemen her gün Yaradan’a muhabbetle şükür edip duruyorlar,herkes seslerinden şikayetçi olsa da kimse fıtratlarından gelen güzelliği görmüyordu.


     Bir ebr-i bahar bulutu gökyüzünü kaplamış nisanın gelişini müjdeliyordu.Kim bilir kaç zemherinin ayazında donarak bu mevsime bir kelebek edası ile konmuştu.Kim bilir kaç iklimin derdini sırtlanarak susupta yağmamayı raz-ı dili bilmişti.Bilen yoktu...


Nevbahar bulutları dizilmiş bak sıralı

Andırıyor dokusu yeni açmış bir dalı


     Bulut için menba-i hayat yağmaktı.Ondandır ki kasveti an geçtikçe artıyor bu kasvet ab-ı nisanın gelişini müjdeliyordu.Çok geçmedi az bir vakit sonra göğün şarkısı kulaklarımda raks ediyordu.


Ne güzeldir Rahman’ın gökyüzü örüntüsü

Haykırır kulağımda göğün hoş gürültüsü


    Damlalar salkım saçak ıslatırken caddeyi ellerimi pervazdan dışarı çıkararak damlaları tutmaya çalışıyor yağmurun sevincini yüreğimde yaşıyordum.Ahcarlar sırılsıklam olmuş tozundan arınıyor,bitkilerin dalları yağmurla taranıyordu.Hoştu...Hele arz’a yükselen toprak kokusu yok mu.. Hani diyordum keşke bir yolu olsa idi. Doldursam birkaç kaba doyasıya koklasam.Hani diyorum keşke bu toprak kokusunu hep yanımda saklasam...


    Âfâkı yağmur bulutları sararken güneş ve damlanın ortak eseri olan gökkuşağı alem-i feza’da yerini almıştı.


Bir şerit ki zarifçe yedi renkten ibaret

Bak görürsün Rahman’ı âmâ değilsen şayet


     Rahman’ın sanatı işte böyle her günümüze tecelli ediyor ve kağıtlara dökülüyordu..


Anlatması zor idi ama değil imkansız

O Allah ki yaratmaz hiçbir şeyi zamansız

Her ne var ise yerde canlı yahutta cansız

Değildir Rabb’tan yüce ve değildir noksansız


· · • • • ✤ • • • · ·GÜŞTA