Card image cap
Mutluluk oyunu


 

 

Yıllar önce ilk anlamlı ve etkileyici sözcüğü annemden duyduğumda sarsılmıştım. O sıralarda komşuların bahçesinden çaldığım salatalığı yiyordum. “Günah ve haram yavrum sakın yeme” demişti. İrkilerek tükürdüm. Sonra karşısına oturtarak tatlı tatlı anlattı. Yaşamıma yön verdi bu olay.

 

Yıllar sonra bir izci kampında ikinci güzel şeyi öğrendim. Hoş bir oyundu. Her sabah sol cebimize demir bir para koyuyorduk, akşama kadar bir iyilik yapmamız isteniyordu, bu iyiliği yaptığımızda parayı sağ cebimize koyacaktık.

İki güzel olay da hayatımda anlamlı ve olumlu izler bıraktı. Daha güzel şeylere vesile oldu. Şimdi hayatımda şöyle bir uygulama yapmaktayım:

Her gün önce kendime, sonra da birilerine bir iyilik yapmaya çalışıyorum. İyilik dediysem, öyle yapılamayacak büyüklükte ve strese sokacak zorlukta olması gerekmiyor elbette.

Nedir bu iyilikler? Örneğin; bir dostun hatırını sormak, eşimize tebessüm etmek, mutfakta ona yardım etmek, yaşlı birine yardım etmek, bir hasta ziyaretine gitmek vb.

Kendimiz içinse, hoşlandığımız bir kitabı okumak, seviyorsak kendimize bir kahve ikram etmek vb.

Neden öncelikle kendimize iyilik yapmalıyız? Çünkü yoğun yaşam temposu içinde en çok kendimizi ihmal etmekteyiz. İşin yüzünden, muayeneye gidemiyoruz, sağlığımızı kontrol ettiremiyoruz, yemeğe çıkamıyoruz, tatil yapamıyoruz, dinlenemiyoruz, eğlenemiyoruz.

Oysa insanın kendisi, ruhen ve bedenen sağlıklı değilse hayatının bir anlamı yoktur bence. O yüzden tatile çıkmak, dinlenmek, eğlenmek, arada bir checkup yaptırmak kanımca kendimize en büyük iyiliktir.

 

Diğer bir husus da; hata yaptığımda da bir kavanoza her hata için bir boncuk atıyorum. Sonra da boncukları kavanozdan almak için her birisi için bir iyilik yapıyorum. Bunlar da yine yapılabilecek küçük şeyler elbette. Hafta sonuna kadar kavanozun boşalması şartı ile.

Bir öğretmen dostum da bunu uygulamaya başlamış. Geçen telaşla beni aradı:

“Hocam kavanozda boncuklar çoğaldı, ne yapacağımı şaşırdım, 17 boncuk birikmiş.” “Çok kolay dedim o kadar iyilik yaparsınız olur biter.”

“Nasıl bu kadar iyiliği yapacağım” dedi.

“Sınıfında kaç öğrencin var” dedim.

“Otuz iki” dedi.

“Sabahleyin derse girerken gülümseyerek bir günaydın dersiniz, on üç tane de fazladan iyilik yapmış olursunuz.”

 

Mutluluktan gözleri gülmeye başlamıştı.

 

Siz de denemek ister misiniz bu oyunu?

 

Sevgiyle kalın…