Düşen yapraklar -2
Edebiyat dünyasında Haziran ayında kaybettiğimiz değerlerimize
ithâfen yazılmıştır. Ruhları şad olsun.
DÜŞEN YAPRAKLAR -2 ?
Sanma ki sonbaharda düşer bütün yapraklar
Sonbahar, kış, ilkbahar, yaz da olsa fark etmez
Vâdesi her dolanı bekler kara topraklar
Son nefesi vermeden ruh bedeni terk etmez
Vâdesi dolan gider yoktur fazla bir neden
O ölmeden ölmüştü yaşanandan ders aldı
Çok erkenden göç etti uçmayı öğrenmeden
Bir kuş gibiydi kalbi göçmeye mecbur kaldı
Cahit Zarifoğlu'nun sözleri çok zarifti
Yağmur olmak istedi aşkının yüreğine
Kısa ömre çok şeyi sığdırmış bir arifti
Bu dünyayı terk etti asılıp küreğine
"Hasan'a Mektuplar"da keskin diliyle yazdı
Besteli şiirlerle tüm topluma ulaştı
Yaşadığı bir aşkı "Mihriban" olup sızdı
Abdurrahim Karakoç tevhit için çalıştı
Hamdullah Suphi hatip, hitabeti severdi
O İstiklâl marşını okudu gür sesiyle
Soyadını Atatürk vermiş Tanrıöver'di
Tüm gayreti gösterdi olanca nefesiyle
Halide Nusret "Kadın yazarların annesi"
Pınar Kür'ün teyzesi, Işınsu da kızıydı
Yazarlarla doluydu, Zorlutuna hânesi
"Ağlayan Kahkahalar" kalbindeki sızıydı
Hüseyin Cemil Meriç üretken bir yazardı
Görme yetisini o tamamen kaybetse de
“Umran’dan Uygarlığa” nice eser yazardı
Çevresinden yardımla zorlukla kaydetse de
Türkmenoğlu (Şükrü Atay)
Şiirimi okuyan, yorum yazan ve beğenen şair dostlarıma sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.
En içten selam ve saygılarımla.
DÜŞEN YAPRAKLAR -2 🍂
Sanma ki sonbaharda düşer bütün yapraklar
Sonbahar, kış, ilkbahar, yaz da olsa fark etmez
Vâdesi her dolanı bekler kara topraklar
Son nefesi vermeden ruh bedeni terk etmez
Türkmenoğlu (Şükrü Atay)
Seslendirmdeki şiir HALİDE NUSRET ZORLUTUNA' ya ait "GİT BAHAR"şiiridir.
Git Bahar (H.Nusret Zotlutuna)
Okuyan : M.Baştürk
GİT, BAHAR!
~ HALİDE NUSRET ZORLUTUNA
Çekil, bu gölgeli yolda gezinme,
Bahar, bakışların yine pek sarhoş!
Yanılıp gönlüme misafir inme,
Kapısı kilitli, mihrabı bomboş,
Mâbeddir orası, meyhane değil.
Ziyalar, kokular, sesler, çiçekler..
Ömrünün her günü bir başka düğün!
Bülbüller koynunda aşkı çiçekler
Güller dökülürler göğsüne bütün.
Gerçekten güzelsin, efsane değil..
Altınlı başında papatya niçin?
Sarı saçlarına pembe gül takın!
Git bahar, gönlümde ibadet için
Diz çöken kızları ürkütme sakın,
Kalbime girme, o, kâşane değil.
Git bahar, git bahar... Uzaklarda gül;
Denize renginden bırak hediye,
Ufuklarda gezin, semaya süzül,
Kalbime sokulma "peymane!" diye,
Gördüklerin kandil... Peymane değil!
1919, İstanbul
(Geceden Taşan Dertler'den)