Card image cap
Ben seni̇ sevdi̇m


 

Ben, seni sevdim...

 

Hüznünü, hüsnünü, nazlarını, endamını, tatmadığım busenin tebessümlerindeki kederini sevdim.

 

Sen, şaşaalı hayatı, doyumsuzluğu, umursamamayı, debdebeyi, konforu, lüksü, ışıltılı dünyayı, gününü gün etmeyi, unutmayı, bencilliği, değer vermemeyi sevdin.

 

Ben, terk edilmişliği, ağlamayı, ıstırap çekmeyi, umut etmeyi, beklemeyi, affetmeyi, sabrı, hayal kırıklıklarını, kızmamayı, şaşırmayı, acı veren sürprizleri, açlığı sevdim.

 

Demli çayların buruk tadındaki yalnızlığımı, sigara dumanlarındaki derbederliğimi, yazamadığım buruşmuş kâğıtlardaki çaresizliğimi, yalnızlığımın acısındaki yokluğunu, susuzluktan kurumaya yüz tutmuş, fesleğenlerdeki küskünlüğünü sevdim.

 

Titretip iç geçirten nazlarını, “gelir misin” diye saatlerce pencerede beklediğim yalnızlığımın yazlarını, hırçınlığını, aldırmazlığını, bağrıma sapladığın acıtan sözlerini, bir nebze güldüremediğim yeşil gözlerini, hırsından kurtulamayan fırlattığın kül tablalarını, parçalanmış vazolardaki kızgınlığını sevdim.

 

Ben, seni sevdim.

 

Sen, acı çektirmeyi, aranmayı, şımartılmayı, ağlatmayı, yalvartmayı, rencide etmeyi, kibri, acıtmaktan zevk almayı, hırçınlığı, aşağılamayı sevdin.

 

Sen, çamurlu yolları, dolmuş beklemeyi, soba yakmayı, bulaşık yıkamayı, komşudan yumurta istemeyi, fırından ekmek almayı, bakkala gitmeyi, yer sofrasını, bazlamayı, menemen yapmayı, soğan kırmayı sevmedin.

 

Hoşgörüyü, ahde vefayı, değer vermeyi, umursamayı, paylaşmayı, anlamayı, fedakârlığı, affetmeyi sevmedin.

 

Sen, beni hiç sevmedin.

 

Sevmediklerinle birlikte; ben, beni sevmemeni de sevdim.

 

Ben seni çok sevdim…