Card image cap
Zeyti̇n di̇ken kuş-karatavuk

ZEYTİN DİKEN KUŞ-KARATAVUK


Ege ve Marmara’nın dik yamaçlarındaki zeytinlikleri ne zaman görsem; zeytin ağaçlarının buralara nasıl dikildiğini, nasıl yetiştiğini düşünüp kendimce birtakım yorumlar yapardım. Karatavuk kuşlarının zeytin ağaçlarının yetişmesine vesile olduğunu öğrenince çok şaşırmıştım. Karatavuk kuşları zeytin ağaçlarını dikilmesine nasıl vesile oluyordu? Karatavuk kuşları nasıl bir kuştu?


Bu sorunun cevabını, Tübitak Bilim Teknik Dergisi Ocak 2006 sayısında Cenk Durmuşkahya (1) şöyle anlatmış;


Karatavuk kuşu ve zeytin ağacı


20-25 cm boyunda, simsiyah tüylü sarı-kavuniçi renk gagalı bu özel kuşlar, zeytin meyvelerini çok severler.


Bu meyveleri bir çırpıda yutan bu kuşlar kursaklarında, zeytinin etli kısımlarını sindirirler. Ancak,  onlar da bizim gibi odunsu yapıda olan zeytin çekirdeklerini sindiremezler ve dışkılama yoluyla sindiremedikleri çekirdekleri dışarıya atarlar.


Zeytin çekirdekleri, sadece karatavukların kursağından geçmiş olarak toprağa düşerse çimlenebilir. Çünkü zeytin çekirdeklerinin odunsu kabuğu, karatavuk kursağındaki küçük taşlarla ve sahip olduğu kuvvetli asitlerle sindirim sırasında incelir ve yumuşar. Böylece karatavuklar tarafından kabukları inceltilmiş ve yumuşatılmış çekirdekler toprağa düştüğünde çimlenebilir.


ZEYTİNLERİN GERÇEK DOSTU OLAN KARATAVUKLAR SAHİP OLDUKLARI BU ÖZELLİKLERLE BİZLER İÇİN ÇOK ÖNEMLİ.


Eğer Karatavukları avlayarak neslini tüketirsek gelecek yıllarda yeni zeytin ağaçları gelişmeyecek ve karatavuklardan bir süre sonra zeytin ağaçlarının nesli de tehlike altına girecek. Karatavukla zeytin ağacı arasındaki bu birliktelik  bir çok canlı türü içinde geçerli. Örneğin, karatavuğun yakın akrabası olan ardıç kuşları (Turdus Pilaris) da ardıç ağaçlarının çoğalmasını sağlar. Zeytin çekirdeği  gibi odunsu olan ardıç kozalakları da sadece ardıç kuşlarının kursağından geçtikten sonra çimlenebiliyor.



Karatavuk kuşları tarafından dikilen Delice ağaçları (Yabani Zeytin Ağacı) en çok ülkemizde bulunuyordu. Tabiki yakın tarihimizde yaşanan bir olaya kadar.


DELİCE.. (2)


1951-1952 yıllarında İspanya Hükümeti, Türkiyeden çok yüksek miktarda odun kömürü satın almak istiyor.

O güne kadar İspanyaya yapılan ihracat kalemleri arasında yer almayan bu talebin bir de özel şartı vardı: 



Kömürler İskenderundan Saroz Körfezine kadar Akdeniz ve Ege sahillerinde doğada kendiliğinden yetişen *"delice"* ağacından elde edilmesi isteniyordu. 


İstek dönemin Hükümeti tarafından yüksek getirisinden sevinçle karşılanıyor, ülkemizde bol miktarda bulunan delice kömürü ihraç edilmeye başlanıyordu.

Görgü tanıklarının anlattıklarına göre, limanların üzeri gemi yüklemeleri sebebiyle kara bir bulut ile kaplanıyor göz gözü görmüyordu! 


O yıllarda Ankarada görev yapan ABD Ticaret Ataşesi, dönemin Dışişleri Bakanı’na ihraç edilen kömürün İspanya tarafından nasıl değerlendirildiği ya da nerelerde kullanıldığını araştırıp araştırmadıklarını soruyor. 


Aldığı cevap, getirisinin önemli olduğu, nerede kullanıldığının Türkiyeyi ilgilendirmediği şeklinde oluyor. Bunun üzerine ataşe konuyu kendisi araştırıyor ve otoyollarda dolgu malzemesi olarak kullanıldığı bilgisine ulaşıyor. Bununla yetinmeyip ABDde tanıdığı mühendislerden bilgi alıyor ve otoyolda kömür dolgunun bir yararı olmadığını öğreniyor. 


Öğrendiklerini Bakana iletiyor, Türkiyenin rahatsız olmadığını, gelirden dolayı memnun olduklarını söylüyor, konu kapanıyor... 


*Delice ağacının zeytin aşılamak için en uygun ağaç olduğunu bilenler Türkiyeye oyun oynamışlardı.* 


Sonuç olarak İspanya dünyanın en büyük zeytinyağı ihracatçısıdır *ve ne tesadüf ki aynı yıllarda Türkiye margarinle tanışmıştır...* 


NOT: *Aşılanmamış zeytin ağacına "delice" denir.*

ALINTIDIR…



Fevzi GÜLTUNA



Kaynak: 1.Tübitak Bilim Teknik Dergisi Ocak 2006 sayısı

               2.www.facebook.com/Prof.İlberOrtaylı

.