Yaşadıkları ülkelerdeki iç karışıklıklardan, baskılardan, işsizlikten kaçıp; kendilerine Avrupa’da daha iyi bir gelecek bulabilmek hayali ve ellerindeki birkaç parça eşya ile birikimlerini yanlarına alıp kaçak yollarla, Ege Denizi’ni geçip Yunan adalarına ulaşmak oradan da Avrupa'ya varma umuduyla yollara düşen mültecilerin umutları Ege Denizi’nin dalgalarını aşamayıp ya da Yunan Sahil Güvenlik güçlerince geri çevirilerek son buluyor. Tabiki Sahil Güvenlik görevlerini yapacak buna itirazımız yok, ancak her şey uluslararası yasalara uygun olmalıdır. Dün akşam haberlerinde gördüm; Yunan Sahil Güvenlik güçleri mültecileri geri çevirmek yerine botlarını batırmaya çalışıyorlardı. Daha önce de Meriç nehrini geçmeye çalıştıklarında da aynı sahneleri görmüştük. Bu sahneler, “KURTULUŞ  Vapuru” nun hikayesini aklıma getirdi.


Hikaye şöyle;


İkinci Dünya Savaşı sürecinde önce İtalya, hemen ardından Almanya'nın işgaline uğrayan Yunanistan, kendi topraklarında yetiştirdiği ürünlerle yiyecek ihtiyaçlarını karşılayamadığı gibi stok edilen ürünlerede Alman kuvvetleri el koydu. Avrupa'da ilerleyen Alman ordusuna kumanya sağlamak için buğday depoları, çiftlikler yağmalandı.

Birkaç ay içinde açlıktan ölümler başladı. Yunan halkı çaresizlik içindeydi. Atina ve Selanik gibi büyük şehirlerde  günde ortalama 3000 kişi açlıktan ölürken, bu duruma bütün dünya seyirci kalıyordu. Aynı günlerde Türkiye'de de kıtlık yaşanıyordu tarımda çalışabilecek nüfusun büyük bir bölümü askere alınmış, yiyecek stokları da savaş ihtimaline karşı orduyu beslemek üzere stoklanıyordu. Zor gününde ve kıt imkanlarına rağmen Yunanistan’a elini uzatan tek bir ülke vardı; O da Türkiye.


Hükümet, Milli Mücadeleden 18 yıl sonra geçmişte yapılanlara rağmen, toplanan  yardımları Yunanistan'a götürmek üzere, Tavilzade şirketinden 1882 yılı yapımı 2400 tonluk, bir kuru yük gemisi kiraladı. Geminin adı  Yunanistan’la yaşanan savaşla aynı adı taşıyordu; KURTULUŞ.


Kurtuluş Gemisi dört tarafına Kızılay amblemleri yapıştırılarak sefere hazırlandı. Gemi toplanan 2000 tonluk gıda yardımı yüklü halde, 6 Ekim 1941’de Karaköy rıhtımından uğurlandı.

Kurtuluş Gemisi sonraki aylarda 4 sefer daha gerçekleştirerek 8000  ton yiyeceği Yunan halkına ulaştırdı.


Ancak;


20 şubatta, 2000 ton yiyecekle İstanbuldan ayrılan Kurtuluş Gemisi Marmara adası açıklarında şiddetli fırtınaya yakalanarak kıyıya doğru sürüklenmeye başladı. Dört saat süren mücadele sonunda sürüklenen gemiyi kayalıklara bindiren mürettebat gemiyi terk etti. Yardım bekleyen binlerce Yunanlının umutlarıyla birlikte, Kurtuluş Gemisi Marmara Denizi’nin soğuk sularına gömüldü.

34 Kişilik mürettebat, Marmara adasına sığınarak kurtuldu. Geminin batışı ile Yunanistan’a yapılan insani yardım seferleri 6 ay kadar aksadı. Daha sonra toplanan 50.000 ton gıda yardımları “Dumlupınar”  “Tuna”  “Konya” “Güneysu” “Aksu” gemileriyle Yunan halkına ulaştırıldı.


Yunanlılar dünyanın ambargo uygulamasıyla; günde sadece 6 gram un istihkakı ile yaşamaya çalıştığını, günler önce ölmüş bir atın leşinden bile et koparmaya çalıştığını, çöplüklerde pislikleri  karıştırdığını, dağlardan toplayabildikleri otları yediklerini, Alman askerleri tarafından yenilmiş bir tek zeytin tanesinin çekirdeğini alabilmek için saatlerce beklediğini unuttu…. 


Savaştan kaçan binlerce insana yardımcı olunması, bu insanların mülteci kamplarında ihtiyaçlarının karşılanması ve arzu edenleri istedikleri ülkelere sevk edilmesi hususunda yasalar çerçevesinde hareket edilmesi gerektiğini hatırlamıyor olmalılar ki; insanca yaşama umuduyla başka ülkelere ulaşmaya çalışan insanların botlarını ya batırıyorlar ya da denizin azgın dalgaları arasında ölüme terk ediyorlar.



Bunun için;


Aç açık olana, yolda kalana, çoluk çocuğa, yardım bekleyene nasıl davranılacağını öğrenebilmeleri için KURTULUŞ VAPURU belgeseli Yunan Güvenlik güçlerine tekrar tekrar seyrettirilmeli ki; belki kendi geçmişlerinden ders alıp mazluma mağdura adaletle davranmayı öğrenebilirler.


Fevzi GÜLTUNA



Kaynak:

1-Kızılay Belgeleri Işığında Yunanistan’da Ölüm, Açlık, İşgal 1939-1949

    Doç.Dr. Ulvi KESER

2-Kızılay Tarih

    Türk Kızılayı Arşiv Yönetimi Müdürlüğü