Ta derine, içe işler

Yaradır türkülerimiz

Ezgiyle canlanır düşler

Curadır türkülerimiz

 

Dilhun olur yanan yürek

Mesut, aşka kanan yürek

Kor ateşle sınan yürek!

Çıradır türkülerimiz

 

Bazen siyah, bazen beyaz

Kimisi kış, kimi de yaz

İçlerinde elem ve haz

Karadır türkülerimiz

 

Gönül sesi bağlamadır

Yürekleri dağlamadır

Apansızın ağlamadır

Sara'dır türkülerimiz

 

Hem hasrettir hem de sitem

Kimi neşe, kimi matem

Eskimezdir, yeni her dem

Yâredir türkülerimiz

 

Bülbül misali şakıma

Söz kilimini dokuma

Düşmana meydan okuma

Naradır türkülerimiz

 

Vatan için can verene...

Kara toprağa girene...

Cennetten güller derene...

Er'edir türkülerimiz

 

Ruhumuza sevgi katar

Nabzımız onlarda atar

Edirne'den Kars'a kadar

Yöredir türkülerimiz

 

Gözyaşlarıyla yoğrulmuş

Millet onunla doğrulmuş

Herkes birliğe çağrılmış

Töredir türkülerimiz

 

Bir kandildir gecelerde

Kanatlanır hecelerde

Yankılanır yücelerde

Sıra'dır türkülerimiz

 

Gönüllerin dermanıdır

Ruhtur, bedenin canıdır

Âşıkların fermanıdır

Tuğradır türkülerimiz

 

Feleklerin cevridir o!

Dik başlıdır, fevridir o!

Muhabbetin devridir o!

Hira'dır türkülerimiz

 

Gönül hasta düştüğünde

Sönen közü eştiğinde

Yürek yanıp piştiğinde

Çaredir türkülerimiz

 

Heyecandır her yaşında

Çizgidir hilâl kaşında

Gönüllerin kumaşında

Haredir türkülerimiz

 

Gönül dağlarını aşmış

Hasretin odunda pişmiş

Bütününden ayrı düşmüş

Paredir türkülerimiz

 

Karanfil misali kokar

Hasreti sineler yakar

Gönülden gönüle akar

Deredir türkülerimiz

 

M. NİHAT MALKOÇ