Aşk sanırım Leyla ile Mecnun’un sırtındaki heybedeydi
Zöhre ile Tahir’den sonrası meçhul olan
Şimdilerde...
Ömrüm dediğin ömrünü mum alevinin gölgesine hapsetmekte
Sevda yüreğe yük
Sevda kaleme hüzün
Sevda kirpiğe külfet
Sevda sevginin leşine gebe...
 
Yüreğimden evvel kalemini kırmıştır
Bir gece gülüşümü çalan gülüş/ün
Şimdilerde üşür ruhum
Zemheri gelmeden ayazlarında
Kirpiğin diyorum kirpiğin
Değmeseydi kaşıma
Üşümezdim senli sensizliğe
Zamanlı zamansız belki de...
 
Karalıyorsam kelimeleri kelimelere
Şair olmak değil derdim be adam!
Yüreğime attığın o taşı
Çıkartamıyor kırk kelam...
işte tamda o an
Bir deliye muhtaç oluyorum
Sus/uyorum
 
Güne kar tanesi olup gülüşün raks ederek düşerken
Ellerin ellerime zaman çalıp dokunsa
Ayaza çalan Ankara sokaklarında
Yaşamak kitabın son cümlesinde
İğde kokulu saçlarına
Hasreti gömeceğim...
 
Yoruldum dilenmekten
Bir tadım gülücük
Sadaka niyetine bile mahrum kılınan...
 
Son noktayı koymak
Acıdan mı bilemedim
Kırıldı sabır çektiğim tesbihim...
Oysa tek hatırandı tenimdeki taneleri
Ve boşlukta kaldı tutmadığın ellerim
 
İM....