Card image cap
Sami̇mi̇ gerçek i̇ki̇ dost

Çok samimi iki dost ve 

arkadaştan bir tanesi çok kurnaz, atılgan 

ve hareketli, diğeri ise çok saf, dürüst ve sessizdir.

Bir gün kurnaz olan arkadaş, 

diğer arkadaşın yanına giderek 

işlerinin bozulduğunu söyler ve 

kendisinden para ister.

Samimi dostu onu hiç kırmaz 

ve elindeki bütün parayı arkadaşına verir.

Arkadaşı bu parayla işlerini düzeltir. 

Bir süre sonra kurnaz olan yine arkadaşının yanına gider 

ve arkadaşının evlenmek üzere olduğu nişanlısını 

çok beğendiğini ve kendisine vermesini ister.


Arkadaşı çok şaşırır, ne diyeceğini bilemez.

Fakat aralarında o kadar kuvvetli bir sevgi vardır ki 

arkadaşına hayır diyemez, nişanlısını arkadaşına verir.

Zaman içinde Saf olanın işleri bozulur 

ve birden arkadaşı aklına gelir 

(ben ona sıkıştığında iyilik yapmıştım diyerek) 

arkadaşının iş yerine gider ve 

kendisine çalışması için iş vermesini ister.

Arkadaşı ona iş vermez. 

Bizim ki pişmanlık ve 

üzüntü içinde geri döner ama 

yinede arkadaşına kızamaz.


Bir gün sokakta dolaşırken yanına hasta 

ve yaşlı bir adam yaklaşır. 

Fakir olduğu için ilaç alamadığını söyler.

Bizimki yaşlı adamcağıza acır, 

istediği ilaçları alır evine götürüp dinlendirir 

oturup sohbet ederler bir süre 

ve kısa bir süre sonra yaşlı adamın öldüğünü duyar.

Yaşlı adam çok zengindir 

ve bütün mirasını kendisine bırakmıştır. 

Saf adam artık zengindir.


Biraz da sevdiği dostuna olan kırgınlığıyla 

dostunun iş yerinin karşısında bir ev alır 

ve oraya yerleşir.

Bir gün evinin kapısını dilenci bir kadın çalar. 

Yaşlı kadın çok aç olduğunu,

kendisine yemek vermesini ister.


Bizim saf hiç düşünmeden kadını içeri alır 

karnını doyurur,

kimsesi olmadığını öğrendiği kadına;

Kendisinin de yalnız olduğunu söyler 

ve bu evde birlikte yaşayalım, 

sen evin işlerini ve yemekleri yaparsın der, 

yaşlı kadın hiç düşünmeden kabul eder.

Bir süre sonra yaşlı kadın bizimkine, 

kendine uygun bir kız bulup evlenmesini söyler.

Bizimki böyle bir kızı nasıl bulacağını,

tanıdığı olmadığını söyler.


Yaşlı kadın ona uygun bir kız tanıdığını 

ve kendisiyle görüştürebileceğini söyler.

Görüşmeler sonucunda evlenmeye karar verilir 

ve düğün davetiyeleri basılır.

Bizimkisi kırgın olduğu halde 

çok samimi dostunu yine de unutamamıştır.

Biraz da geldiği konumu görmesi açısından 

samimi arkadaşına da davetiye gönderir.

Düğün günü gelir çatar.


Saf adam düğün salonunda 

bir şeyler söylemek isteğiyle mikrofonu alır 

ve başlar yasadıklarını anlatmaya;

Eskiden çok sevdiğim bir dostum vardı.

Bir gün işleri bozulunca benden borç para istedi, 

elimdeki bütün parayı verdim.

Evlenmek üzere olduğum nişanlımı 

çok beğendiğini söyleyerek benden istedi.

İçim kan ağlayarak onu da kendisine verdim.

Çünkü biz gerçek dosttuk onun üzülmesini istemedim.

İşlerim bozulduğunda onun fabrikasına gittim 

ve çalışmak için kendisinden iş istedim.

O bana iş vermedi.


Çok üzüldüm, ama yine de 

arkadaşıma kızmıyorum çünkü biz gerçek dosttuk.”

Bu konuşma üzerine kurnaz olan arkadaşı 

daha fazla dayanamaz 

ve mikrofonu eline alır başlar konuşmaya;

Benim de bir zamanlar çok sevdiğim bir dostum vardı.

İşlerim bozulduğunda kendisinden para istedim, 

bütün parasını bana verdi.

Sonra ondan nişanlısını istedim, 

üzülerek nişanlısını da verdi.

Nişanlısını istememin nedeni 

o kadının arkadaşıma layık olmamasıydı 

yani ( Hayat kadınıydı ).

Kendisi çok saf olduğu için 

arkadaşımı o kadından bu şekilde kurtardım.


İşleri bozulduğunda gelip benden iş istedi, 

arkadaşımı kendi emrimde çalıştıramazdım, 

o yüzden iş vermedim.

Günün birinde karşılaştığı yaşlı adam benim babamdı.

Babam ölmek üzereydi, 

onu arkadaşımın yanına ben gönderdim 

ve mirasını ona ben bıraktırdım.

Evine gelen dilenci kadın ise benim annemdi.

Ona bakıp iyi yaşamasını sağlamak için gönderdim 

ve şu anda evlenmekte olduğu kişi de 

benim kız kardeşim.

Onu arkadaşımla evlenmesine ben ikna ettim.

Değerli misafirler, işte biz böyle dostuz ! 

********************************

NOT...

Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmayacağını anlatan 

bu güzel kıssayı paylaşalım ki herkes okusun…