Card image cap
Baba olmak böyle bi̇r şey i̇şte

**
Delikanlı 16 yaşında iken babası ile tartışmış ve 
evi terk etmişti. 
Buna çok öfkelenen baba, 
evde onun adı bile anılmayacak diye yasak koymuştu.
Anne her gece evi terk eden oğlunun yatağına oturup 
yastığını koklayarak uyuyordu.
“Oğlumu özledim, ne olur gidip arayalım, bulup getirelim” dese de, 
baba geri adım atmıyordu.
Aradan iki yıl geçmişti.
Oğlunun doğum günü o yıl Babalar günü ile aynı güne denk gelmişti.
Annenin ağlamaklı halini görünce dayanamadı baba 
“Şu adrese git, oğlunu gör” dedi.
Ve ekledi, “Adresi benim verdiğimi söyleme ama” 
Birkaç şey daha söyledi ama anne duymuyordu bile, 
aklında bir tek adres kalmıştı. Anne sevinçten uçuyordu.
Hemen hazırlandı yola koyuldu.
Büyük bir şehrin karşı yakasındaydı babanın verdiği adres.
Gittiği adres bir tamirhaneydi.
Oğlunu tulum içinde gördü.
Bir süre ıslak gözlerle dükkanın karşısından izledi ve 
oğluna doğru yaklaşmaya başladı.
İki yıl boyunca kendisini arayıp sormayan ailesini unutan delikanlı 
aniden annesini karşısında görünce önce şaşırdı, 
sonra koşup sarıldı annesine.
Babası hariç herkesi soruyordu, “o nasıl, bu nasıl,” diyerek.
Ve sonunda “O adam nasıl, 
hala aksi ve anlayışsız mı ?” diye sordu annesine.
Anne cevapsız bıraktı bu soruyu.
“Hadi oğlum gel eve gidelim” dedi.
“Hayır anne, ben böyle iyiyim. 
O adamla tekrar aynı evde yaşayamam” dedi ve 
dükkana doğru yürümeye başladı.
Arkasından bir süre bakakalan anne 
hazırladığı pastayı oğluna vermek için seslendi.
Delikanlı pastayı alırken annesine 
“Anne ne olur ısrar etme, gelmeyeceğim. 
Bir gün bile merak edip arayıp sormayan bir adamla 
aynı evde yaşayamam ben” dedi.
Anne boynu bükük halde oğlunun yanından ayrılmaya hazırlanırken
“Peki oğlum sen bilirsin. 
Anlaşılan çok kararlısın, gelmeyeceksin. 
Ama baban dedi ki; 
son bir aydır arkadaşlık ettiği çocuktan uzak dursun, 
o çocuk sana zarar verecektir.
Önceki arkadaşıyla barışsın”. 
Bu kez çocuk donakalmıştı.
Annesi eve dönmüştü. 
Babaya sitem etti, 
“Madem biliyordun nerde olduğunu neden benden sakladın?
O yüzden rahattın demek ? ”
Hep ters, aksi görünen baba yutkundu ve 
gözlerinden iki damla yaş akıverdi.
“O benim canımdır ya, canım” dedi.
“Ne zamandan beridir biliyordun? ” diye sordu anne.
“Gittiği günden beridir biliyorum. 
Bazen öğlen molalarında ne yiyip ne içiyor diye gider uzaktan izlerdim, 
Bazen akşamları geç gelirdim ya hani, 
sen beni kahveden sanırdın, işte o zamanlarda da ne yapıyor 
kimlerle takılıyor diye takip ederdim.”
Karı koca bir birlerine sarılıp ağlarken kapı çalmıştı.
Elleriyle gözlerini silerek kapıyı açmaya gitti anne.
Annesinin kendisine yaptığı pastadan daha büyük bir pasta ve 
hediye paketi ile içeri girdi delikanlı.
Koşarak babasına sarıldı. 
“Babalar günün kutlu olsun babaaaa”
Delikanlı anlamıştı. 
Kendisine hiç bakmadığını düşündüğü babasının, 
aslında gözünü hiç üzerinden ayırmadığını….!!!
Babalar kızar bağırır ama hep evlatların iyiliği içindir ; 
evlatlar çocukken bunu anlayamaz.
Fakat bir gün onlar da 
Anne Baba olunca anlarlar Babanın kıymetini..!

ALINTIDIR