Hani vardır bazen unutamadıklarımız. Hayat bazen hatırlatır bize o geçmişimizi teferrürüyle. Çok yakın akrabam vefat etti. Belki yetmiş belki daha fazla yaşında. Cenaze belediyenin yıkama aracında evin önünde yıkanıyor. Ben geride kalanlara sağlık . rahmetliye rahmet diliyorum. o ara evin balkonunda ve balkonun altında. 

 Herkes balkonun altına koştu. Önce ne olduğunu tam anlayamadım. Koştum baktım kalabalığın altından sığrılıp  ,belki yirmi dokuz belki otuz yaşında genç intihar etmişti. Çok korkmuştum ve acıdan kıvranıyordu. 

Bu kadar mı çok severdi babasını diye düşündüm ve dayanamadım  sarılıp ağladım Neden kendini perişan edersin. Ölüm sadece bize mi yakıştı daha çok göreceğin günler olacak kendini üzme diye teselliler de bulundum.Oysa kaçınılmaz sondu bunu elbet yaşayacaksın  ve bir gün mutlaka onsuz kalacaksın, hangimiz bunun önüne geçebilir hangisiz adalet kavramını gücümüz yeter ki! 

Babasını o kadar çok seviyordu ki kelimeler yetmezdi anlatmaya. O dönmezse ben ölürüm diye söylemde bulundu. Bu duruma çok üzüldüm iyi misin diye  sormaya başladım. 
Oysaki babası ölmeden 5 gün önce ölen sevgilisinden bahsediyormuş. O perişanlığı ve balkondan atlayıp intihara kalkışması ondanmış. Karmakarıştı kafam şok olmuştum o an.Bir şey söyleyemedim meğerse hiç kimseye söyleyememiş. 
O gündür bu gündür düşünüyorum sahi neydi sevmek kalmak mı çok zor kelimeydi 
Bir taraftan sevdiğin ölümü bir yandan babasını kaybetmesi siz olsanız ne yaparsınız hangisine ağlarsınız .....