Çok küçüklerde ve birbirlerini çok seviyorlardı . Mediha  ve Tarık   Ve yıllar geçmişti aradan. Sevgilerinde en ufak azalma olmamıştı. O zamanların en büyük aşkıydı onların aşkı.. 

Zamanı gelmişti artık hayatları birleştirmenin, zaman umman kadardı onlar için herkes bilsindi  sevgilerini , herkes görsün ve alkışlasınlardı onları.

Yatağın üzerinde oturuyordu kız. Ellerini dizlerinin üzerinde kavuşturmuş çaresiz şekilde ellerini ovuşturuyordu. Gözleri açık bakıyordu çaresiz bir şekilde . Gözler doluyor içinden ağlamak geliyor ağlayamıyor. Yatağın üzerinde oturuyor kız gelinliği üzerinde iken ve sevdiği ile kurduğu hayel ettiği yaşamı başkasıyla yaşıyorduBoynuna taktı çocuk fotoğraf makinesini, fotoğraflarını çekmeye gitti yeni gelin ve damatın. Çağırılan eve gitti, kapıyı açtı, yatak odasında yatağın üzerinde oturan geline baktı baktı baktı, uzun uzun ve derin derin, şimdiye kadar hiç bakmadığı gibi, şimdiye kadar hiç dokunmadığı gibi dokundu yüreğine, fırtınalar kopmaya başladı içinde, Karadeniz'in dalgaları gibi karardı içi ve hırçınlaştı yüreği, birden bire doldu gözleri, baktı yatağın üzerindekine, sevdi gelini gözleriyle, dokundu gözlerine elleriyle ve yine göremedi hiç kimse. Hiç kimsenin görmediği bir hasretle süzdü kızı gözleriyle, ve belki de son defa, daldı gitti, uzaktan uzağa kokladı, aldı fotoğraf makinesini eline ve çekmeye başladı sevdiği kızı ve onun kocasını....


Birkaç lafla birkaç sözle noktası koyulmak zorunda kalmış bir hikayenin iki kahramanı olarak kaldılar öylece. Ne çocuk gidip kıza anlatabildi içini, ne de kız duvağı başına takılırken unutabildi duyduğu sözleri kelimeleri. Birbirlerine ne olduğunu soramadan daha elleri kavuşamadan hatta ayrıldılar.. Ayrı yollara ayrı fırtınalara ayrı hayatların kucağına doğru aktılar usulca....

*

Aradan yıllar geçmişti. 7 kardeşli evin 3 numarası olan kara gözlü kızın şimdi 3 çocuğu ve üstüne bir de torunları vardı. Evlenmiş barklanmış hayatından neler neler gelmiş geçmiş...

Aradan yıllar geçmişti. Masmavi denizi yemyeşil ağaçlarıyla koca bir aşka şahitlik eden şehrin en ünlü fotoğrafçısıydı çocuk zamanında. Şimdi neredeydi kiminleydi hayatta mıydı yaşıyor muydu, bilen yoktu..

İçine birbirlerini koyup kurdukları hayallerin çok dışındaydı yaşadıkları, birbirlerine her zaman baktıklarından çok farklıydı en son gün bakışları, dokunamamışlıkları, koklayamamışlıkları, sevememişliklerini almışlar ellerine, yürümüşler farklı yönlere, aradan yıllar geçmesine rağmen unutulmamış, yok olmamış, yürek acısını unutmamış ve isimleri her anıldığında sızlamış bir yaraydı şimdi...

Mazide yarım kalmış bir aşk yaşanıyordu iç çekerek ömür geçtikçe;

Unutulmamış, unutulamamış,

Yürekte uhde kalmış,

Ulaşılmazlığın ta ötesinde.

Zamana karşı kalmadın bende.

Aşkımı yitirdim gözlerinde 

Nereye gidersen git,  bittin  bende.

 Ama o gün gelecek

Yok olacaksın ,,,,