Sonbahara gelmiştim artık
Özleminle yanıp tutuşmuştum
Bir hayalden ibaret olsan da
Çok sevmiştim ben seni sevgilim

Mevsimlere benzetirler aşkımızı
Farklı zamanlarda, farklı şekillerde sevmiştik birbirimizi
Peş peşe, ardı arkası kesilmeyen, bir sonraki mevsimi bekleyen
Delicesine seven birbirini, birer aşıktık biz

Begonyalara çiçek açtıran hüzmen yok mu?
Ya da, bülbülleri kıskandıran sesin?
Sabahın erken vakitlerinde ötmeye başlayan, şarkı söyleyen kuşlardan daha güzel,
Gün doğumdundan da daha güzel olan sen, beni benden alan güzelliğin yok mu?

İmkansızlığın farkındayım ben
Bağımlılıktan kurtulamıyorum sadece
Seni düşlemekten bıkamıyorum, bırakamıyorum işte
Ne fark eder ki, ne olursa olsun beni hiç sevmeyen, sen

Gecelerim dolar oldu korkularla
Elini tutamadan, sana sarılamadan gitme korkusuyla
Kokunu alamadan, yanağına bir buse konduramadan gitme korkusuyla
Seni sonsuza dek kaybetme korkusuyla

Kışı beklerdim oysa ki
Ellerini ısıtmayı, sana sarılıp ruhumu dinlendirmeyi
İsterdim elbet yanından ayrılmamayı
Ama halime bak, bir mesajına bile kanar oldu bu yürek

Saatleri unutur oldum artık
Mesafeleri umursamaz oldum bir nevi
Engelleri aşmak istercesine atıyorum çığlık
Ama ne duyan var ne de umursayan sevgili

Gece yolculuğu gibi aşkımız adeta
Bir hayale dalıp gidercesine sanki
Uzun uzun hayalini kurup bir gülümseme olunca 
Gerçekliğin farkına varıp, mutluluğu hüzne bırakan an gibi sanki

Filme çekilse en çok izlenen,
Kitabı yazılsa en çok satan roman olurdu aşkımız
Ama, kim seyrederdi
Bir şizofrenin yalanlarla dolu hayatını? 

Ne olursun bir şans ver bana
Göstereyim sana olan aşkımı, delicesine
İzin ver, gezelim dünyayı bizimmiş gibi
Sığdırayım sana olan aşkımı hiç bitmeyen bir ömre

Uçurumun ucunda, ölüme bir adım kala
Nolursun bırakma elimi ey rüyam
Terketme beni sonsuz yalnızlığa
Yoluma rehber olan sensiz ne yaparım sonra ey sevgilim?

-Erdem