
İsti̇klal marşi terennümleri̇
Milletçe bekletildik uçurumun ucunda
Mehmetçik
kor'a döndü düşmanın avucunda
"Hedef
Akdeniz!" deyip Ata emir buyurdu
Bağımsızlık
aşkını dünyalara duyurdu
Boynumuza
dolanan paslı zinciri kırdık
Türk'e
kefen biçilmez, dünyalara haykırdık
Kuşatmıştı
vatanı esaretin dumanı
Dağıttı
bulutları Mehmetçiğin imanı
Güzel
Anadolu'ma yakışmazdı karalar
Millet
birlik olunca iyileşti yaralar
Şafaklardan
kırmızı nice meşale yandı
Kızılca
kıyamette Türk milleti uyandı
Ölüme
atılırken imandan güç aldılar
Mâziyi
hatırlayıp düşmandan öç aldılar
Türk
oğlunun öz kanı bayrağa verdi rengi
Arasan
da bulunmaz Mehmetçiğimin dengi
Şimdi
vatan olmuştur kana bulanmış yerler
Bayrağın
gölgesinde kefensiz yatar erler
İzmir'de,
Sakarya'da sanki zaman durmuştu
Yedi
düvel bir olup adeta kudurmuştu
Dağların
başlarına çökmüş kara bulutlar
Şarapnel
yağmurunda yara almış umutlar
Askerimiz
coşmuştu, bir mahşer yaşanmıştı
Çelikten
gömlek değil, imanı kuşanmıştı
Yürekte
yankı buldu Mehmetçiğin nidası
Esaret
dağlarını tuz buz etti sedası
Bayrağın
gölgesinde yürekler coştu durdu
Büyüdü
vatan aşkı, ruhlardan taştı durdu
Vatana
adanmışlar gökten koparıp ay'ı...
Dünyaya
tercih etti cennetteki sarayı
Gönülde
bayraklaştı ön safta yürüyenler
Umudun
adı oldu düşmanı küreyenler
Haçlının
sürüleri çıktılar karşımıza
Onlar
vesile oldu İstiklâl Marşımıza
Bu
çağa taşıdılar Kürşat'ın çerisini
O
gün uyandırdılar ilhamın perisini
Millet
kırdı zinciri, düşmana mezar kazdı
"İstiklâl
Marşı" diye Akif bir destan yazdı
O
ki prangalardan kurtuluşun destanı
Zulme
karşı elifçe dik duruşun destanı
Zemheri
soğuğunda sımsıcak kucak bu marş!
Muhabbet
tandırıdır, can pişen ocak bu marş!
O,
güneş gibi elzem; içimizi ısıtır
Hissiyat
aynasıdır, ruhumuzu yansıtır
O
gün bugünden beri Haçlı bize ilenir
Marşımız
söylenince umudumuz bilenir
Akif
gönül diliyle meydan okur çağlara
Kelimeler
ruh üfler ölülere, sağlara
Son
sözü o söylemiş, gayri sözü yok onun
Özü
Türk'ün özüdür, başka özü yok onun
Onu
dinlerken diner yüreklerin sızısı
Bir
marştan ötedir o, Türk'ün alın yazısı
Hakikatin
yankısı, mukaddes sesidir o!
Sözlerin
şahikası, hüzzam bestesidir o!
Dizimizin
dermanı, gözlerin feri bu marş!
Yiğitlerin
alnından akan mis teri bu marş!
Düşen
bir cemredir o, kurumuş topraklara
Kökü
besleyen sudur, can verir yapraklara
İstiklâlin
remzidir, birliğin kapısıdır
Mutabakat
metnidir, milletin tapusudur
Bu
millet "ben"den geçip onunla "biz" olmuştur
Yediden
yetmişine yürekte iz olmuştur
Gözyaşıyla
karıldık vatanın eleminde
Bu
millet dile geldi Akif'in kaleminde
Duygu
sağanağında yüreğimiz inliyor
Bu
söz abidesini dağlar taşlar dinliyor
Aynı
şevkle söylenir yurdumun dört yanında
Hürriyet
kanatlanır milletimin kanında
Vatanımıza
dair hissiyat derindedir
Türk'ün
söz bayrağıdır, gönül gönderindedir
Yürek
çağlayanıdır, kuru bir söz değil o!
Diriliş
ateşidir, kim demiş köz değil o!
Aziz
şehitlerimin avazı bu kutlu marş!
Ölümsüz
yiğitlerin vaazı bu kutlu marş!
Bu
marş okunduğunda milletim gelir vecde
Kadın,
erkek, kız, kızan Rabbine eder secde
Mâziyi
yâd ettikçe gözlerimiz
nemlenir
Gönül
yaralarımız şifa bulur, emlenir
Anka
kuşu misali küllerden doğduk şükür!
Ölüme
ramak kala düşmanı boğduk şükür!
İnsanlık
savaşında her daim yarıştayız
Bu
marş söylendiğinde hep esas duruştayız
Türk'ün
yiğitliğine şahit oldu arzla arş
Mehmetçiğin
kanıyla yazıldı bu asil marş
Yeniden
dirilişin, hürriyetin türküsü
Yüreklere
kazınmış bağımsızlık ülküsü
Rabbim
şanlı ceddime mezarlar kazdırmasın
Aziz
milletime marş bir daha yazdırmasın
Odur
Türk'ün evveli, ahirimiz odur o!
Birliğin
çimentosu, zahirimiz odur o!
12 Mart 2023/Trabzon
M. NİHAT MALKOÇ