Dert dediğin gelmesin kimseye dostum
Acıların hikayesini bilen mi var
Yaralar deşilmiş derinden derine
İnsanlık aşınmış ne kadarsa o kadar
Yalan doğru karışmış her yönden
Bir zamanın çizdiği, yalnızlık
Bir depremki sarsan derinlerden
Bakmadan uzağa yakına
Anlamadan, dinlemeden sadece korkulan
Sadece korkutan yalnızlığım
Camları kırmışlar ayağa değil yüreğe batıyor
Deniz üstünde martılar düşünür derin derin
Huzurla içtiğin bir yudum su serin
İmanla, huzurla, barışla yaşa, gelmeden ecelin
Ne kadar ömrün varsa bilemezsin dostum
Ağaç kurur yaprak düşer dal kırılır insan ölür
Derken bir zaman gelir, üşüten, korkutan
Darağacı misali, nefes aldırmayan
Perde açılır ve kapanır nedir geriye kalan
İyilik, kötülük ve bir hoş ses