çarşıya varınca hemşeriye rastladım
dedim ki ne var ne yok memlekette
dediki sığırlar yatmıyor gayrı eylekte
ne demek istedi meramını anladım
insanlık güzel şeydi oysa geçmişte
canım sıkılır diye başkada sormadım

eve döndüm dalgın bitkin düşünerek
kendi çilem yetmez gibi yenisini ekledim
iki yumurta kırdım arada bir of çekerek
öylesine dalmışken bir ara kapı çaldı
şimdi evde yokum desem inanmazdı
çaresizce gidip açtım boynumu bükerek
dönüp gitti o meçhul merdivenden inerek

aslında hiç sevmem akşamın bu vaktini
dedim pallas neden geldin neden gidersin
tek bir söz söylemeden kör ışık gibi
gözlerimi karanlığa dikip haykırdım
bir memleket hasreti bir şehir yıkıntısı
ömrümden ömür aldı bu can sıkıntısı
hemşeriyi aradım bir an önce gidelim
eylek boş kalmasın yeniden başlayalım
gelecek nesillere önemini anlatalım