Koşma ağıt

. Ağıt: Sevilen kişilerin ardından duyulan üzüntüyü anlatmak, bu duyguyu belirtmek için yazılan şiirlere denir. Ağıt türünde ölen kişilerin genellikle iyiliği, mertliği ön plana çıkarılır. Belli bir ezgi ile söylenmiş olan ağıtın, İslamiyet Öncesi Sözlü Edebiyat dönemindeki karşılığı "sagu", Divan şiirindeki karşılığı ise "mersiye"dir.
 
Örnek 1
 
Sefil baykuş ne gezersin bu yerde
Yok mudur vatanın illerin hani
Küsmüş müsün selâmımı almadın
Şeydâ bülbül şirin dillerin hani
 
Kağızmanlı Hıfzî
 
Örnek 2
 
Can evimden vurdu felek neyleyim
Ben ağlarım çelik teller iniler
Ben almadım toprak aldı koynuna
Yârim diye bülbül diller iniler
 
Dadaloğlu
 
Örnek 3

Vardım ki yurdundan ayak çekilmiş
Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı
Gamlar şikest olmuş meyler dökülmüş
Sakiler meclisten çekmiş ayağı
 
 
KARA KIZ
 
Genç yaşında kara gözlü bir güzel
Londra'dan yola çıktı gidiyor
Ne hoşçakal dedi ne salladı el
Yüreklerde ateş yaktı gidiyor
***
 
Ev kurdu dayadı güzel döşedi
Dertlerin hepsini birden boşadı
Yaşadı derseniz evet yaşadı
Aslında dünyaya baktı gidiyor
***
 
Çifte kuzu peşi sıra meliyor
Feryatları dağı taşı deliyor 
Zehra engelleri bir bir eliyor
Coşkun su misali aktı gidiyor
***
 
Uyudu uyanmaz dayımın kızı
Bilmiyor bıraktı nasıl bir sızı
Dağ mı taş mı sandı acaba bizi
Yüreklere acı    ekti.  gidiyor
***
 
Çabuk geçti ömür denen deryadan
Çıkardı can yeleğini bünyeden
Kimseye kalmayan fani dünyadan
El ve ayağını ... çekti gidiyor
***
 
Kara kız oldu mu gönlünün Şadı
Rahmet eylesin o ilahi kadı
Bağırdım çağırdım duymaz Muradı
Azrail'e  kanca  taktı   gidiyor 
 
Murat Meral (muradı)