Card image cap
Çocuk di̇li̇nden

- Annen var mı senin ?

- Var tabiî.

- Ne iş yapar ?

- Çamaşıra gidiyor.

- Sen ne olacaksın büyüyünce ?

- Ben mi ? dedi.


Gözlerini gökyüzüne kaldırdı. 

İkimiz de mavi mavi baktık.


-Ben, dedi, boyacı olacağım.

- Ne boyacısı ?

- Kundura boyacısı.

- Neden kundura boyacısı ?

- Ya ne olayım ?

- Doktor ol, dedim.

- Olmam, dedi.

- Neden ?

- Olmam işte.

- Neden ama ?

- Doktoru sevmem ki.

- Olur mu ya ? Bak, dedim. 

- Doktor sevilmez olur mu ?

- Tabiî sevmem, dedi. 

- Annem hasta oldu. 

- Evimize geldi. Kumbaramızı kırdık. 

- Bütün yirmi beşlikleri ona verdik. 

- Sonra çeyrekler kaldı. 

- Onlarla da reçeteyi yaptırdık. 

- O da zorlan.


- Ama annen iyileşti dedim.

- Annem iyileşti ama paramız gitti. 

- İki gün, yemek yemedim ben.

- Peki, dedim, öğretmen ol.

- Ben mektebe gitmiyorum ki.

- Neden ?

- Öğretmen beni dövüyor.

- Neden ?

- Yaramazlık ediyorum da ondan.

- Sen de yaramazlık yapma.

- Ben yaramazlık ne demek bilmiyorum ki.

- Öğretmenin yapma dediği şey, dedim.

- Belli olmuyor ki !.. 


- Bir gün arkadaşımın biri “Çamaşırcının piçi” dedi. 

- Ben de dövdüm onu. 

- Öğretmen de beni dövdü. 

- Ondan sonra hep çamaşırcının piçi diye çağırdılar. 

- Hiç kimseyi dövmedim. 

- Yaramazlıkmış diye. 

- Birkaç gün sonra yanımda ki arkadaşın iki kalemi vardı. 

- Birini aldım. 

- Hırsızsın sen diye dövdüler. 

- Benim kalemim yoktu aldım. 

- Sonra o da yaramazlıkmış, hem de çok fena bir şeymiş. 


- Bir daha kimsenin kalemini almam dedim. 

- Defterini aldım. 

- Bu sefer hem dövdüler, hem mektepten kovdular.

- Çok fena yapmışsın.

- Fena yaptım. Ben adam olmak istemiyorum ki.

- Ne olmak istiyorsun ya ?

- Boyacı olacağım dedim ya.


Plajdaki Ayna'dan /\ Sait Faik Abasıyanık