Card image cap
Bulut kadın

Artık vazgeçtim biliyorsun. Bir daha sakın bekleme benden ördüğüm o duvarı yıkmamı. Sanırım sen görmüyordun ama bu benimde görmediğim anlamına gelmiyordu. Sus, yalvarırım sus ve bir daha asla dönüp bakma o pencereden. Ateşe bakmak seni nasıl cezbedebiliyor, hem derinlerine kadar işlemedi mi zaten niçin hala ayak diretiyorsun ? Seni de, beni de içten içe bitirmiyor muydu o duygular ? Öyleyse üsteleme lütfen, deneme bile. Senin konuşmalarının sonu gelmiyordu ve çok incitiyordun. Upuzun gecelerde kararmış, ikiyüzlü ve isteyerek siyaha boyanmış kimselerin arasında o yalan kokan panayırlarda, sadistçe gezmedik mi ? Sen ve ben, biz olarak. Sen hep aynı yerde dönüp duruyordun, aynı kelimeler, aynı suçlamalar. Suçluyu merak ediyorsan klişe olacak ama aynaya bakmayı deneseydin olmaz mıydı ? Hemde artık bitmesini iste ve bitir şunu ancak sen.. sen kendini bitiriyorsun. Değerli bir taş düşün en derin okyanusa düşen ve ulaşılamayan ne kıymeti kalır ki, unutulur gider ya da bir kırlangıç, kanatları olmayan. Şayet anlatamıyor isem yahut okuyup da anlayamıyorsan ne yazık ki zamanı gelmemiş demektir. Peki ya sen.. sen bitti mi sanıyorsun ? Yani öylece çekip gideceğimi falan mı sanıyorsun ? Hayır, sana anlatmak için burdayım ama.. ama az kaldı. Çünkü sen artık benim ilham parçamsın, kaynağı değil. Şimdi öylece, kızgın kızgın bakıyorsundur sen. Peki ya sen söyler misin, durmaksızın üzerime kara bulutlar yığan birisi nasıl olur da ilham kaynağım olabilir? Söyler misin nasıl dayanılabilir, nasıl sevilir ? Sus artık diyorum ya sana sürekli, hiç konuşmayan birisine sus artık demem düşündürüyordur seni. Evet, ‘birisi’, dedim sana ve senin aklıma düşmen sana sus demem için büyük bir sebepti, çünkü senli düşünceler çok yoğundu.
O hep bir yerlere gitmek isterdi ve giderdi. Duramazdı asla aynı yerde, bu onun için çok sıkıcıydı. ”Zaten vücudum dahi bana bir kafes”, diyordu. Sürekli giderdi, sessizce bana doğru yaklaşıp ellerini boynuma dolardı, gözlerimin içine bakardı ve orada konuşurdu. Öyle güzel sözler mırıldanırdı ki işte o an hiç düşünmeden kapılmıştım bir şahesere.