Şu yaşlı bedenim çileyle dolu,

Ağarmış saçlarım şahidi bunun.

Bir damla mutluluk tadamadım'ki

Geçti yıllar gitti boşu boşuna


Yürekte kabaran sevdanın yası,

Uykuyu unutan kirpikler yaslı.

Mutluluğa susamış sevdanın hası

Kuruttum bağımı,boşu boşuna


El önünde güzel sözler söyledi

Tuttu tenhalarda beni peyledi

BİR zalım sevdamı pazar eyledi

Ardı sıra koştum boşu boşuna


Hasret ateşiyle yaktı kavurdu

Küllerimi dağdan dağa savurdu

Yetmez dedi türlü dertle yoğurdu

Yaktı yüreğimden boşu boşuna


Benden uzaklara vardı varalı

Bi-çare yüreğim içten yaralı

Eller bayram eder bense karalı

Ben kara bağlarım boşu boşuna


Der DURAK'ım yokuş etti düzümü

Hasretiyle saldı onca hüzünü

Göstermedi yıllar yılı yüzünü

Dağ bayır dolandım boşu boşuna


Durak YİĞİT

Gönüllerin Şairi

KOCAELİ