Ülkemizin tanınmış avukatlarından Tayfun, 

      yaban kazı avı zamanı, 

      tüfeğini alıp Karadeniz sahillerine çıkmış.

      Uçarken görmüş kazı ve dannn

      Aniden çarpmış kuşa.

      Kuş döne döne inmeye başlamış yere… 

      düşmüş sonunda ama, arazide bir çit var, 

      onun öte yanına.

      Kazı almak için, çiti aşmaya çalışırken, 

      yaşlıca çiftçi Temel çıkıvermiş ortaya… 

      merakla sormuş:

      Haçen sen ne yapaysun benum arazimde ?

      Avukat Tayfun cevap verir:

      Şu yaban kazını vurdum da almaya çalışıyorum.”

      Yaşlı çiftçi Temel:

      Ula uşağum, o arazi benum olduğuna göre,

      içindeki kuş da benumdur diye terslemiş.

      Avukat tayfun sesini yükselterek:

      Ben bu ülkenin en büyük avukatlarından biriyim. 

      Beni uğraştırma Mahkeme masrafı falan… 

      çiftliğine kadar alırım bak der.

      Yaşlı çiftçi Temel gülmüş…

      Biz Karadeniz’de böyle küçük sorunları 

      mahkemeyle değul, ‘

      üç tekme kuraliyla çözeruz diye cevap vermiş.

      Avukat Tayfun merakla sormuş:

      Nedir o üç tekme kuralı?”

      Çiftçi Temel:

      Şöyle demiş.

      Önce biri ötekine 3 tekme vurur, sonra da öteki… 

      sonra gene ilki… pirisu pes edene kadar.”

      Avukat “ben gencim güçlü, kuvvetli ve sportmenim… 

      çiftçi ise ihtiyar… 

      ben bunu haklarım” diye içinden düşünmüş ve:

      Kabuul” diye bağırmış…

      Yaşlı Çiftçi Temel:

      Haen purasi benum arazim olduğuna göre 

      ilk vurma hakki da penumdur” demiş ve 

      bir tekme atmış avukatın kasıklarına…

      Avukat Tayfun:

      Ugggh” diye sızlanarak birden dizlerinin üzerine çökmüş.

      İkinci tekme tam midesine gelmiş ki, 

      avukat öğlen yediği yemekleri “böğğğ” diye çıkaracakmış 

      ve birden dört ayak haline gelmiş yerde…

      Yaşlı Temel üçüncü tekmeyi tam kıçına           kondurunca, 

      avukat öne kapaklanmış… 

      önde de çiftçinin ineğinin biraz evvel oraya bıraktığı 

      ıslak tezek var suratı da aynen gömülmüş içine…

      Avukat Tayfun:

      Şimdi de sıra bende, ihtiyar tilki” demiş ve 

      doğrulmuş yaşlı çifti Temel’e… 

      ağzına kadar giren pislikleri, 

      ceketinin koluyla temizlemeye çalışıyormuş.

      Yaşlı Temel avukatın bu halini görünce 

      gülmeye başlamış ve:

      Ula uşağum, hâcen pen pes edeyrum. 

      Bir kaz için dövüşmeye değmez daaa. 

      Sen al kuşunu da cit!..”