Genç yaşta emekli olan albay,

evde sürekli oturmaktan, 

hanımıyla ağız dalaşına girmekten sıkılınca, 

bakkalına gider:

Sana ayda 200 lira para vereyim, 

bunun karşılığında seni her gün denetleyeyim der.

Teklifi cazip bulan bakkal, 

hem para kazanacağım 

hemde deneyimli bir albayın uyarısını, 

yardımını alacağım, diyerek hemen kabul eder. 


Emekli albay, ertesi gün sabah 

08.00’den akşam mesai sonuna kadar 

bakkal dükkânını denetlemeye başlar. 

Bakkal bir gün bile geçmeden denetimden sıkılır, 

baş edemez duruma gelir. Dayanamaz:

Albayım, al 200 liranı, 

ben bu işten vazgeçtim diyerek anlaşmayı bozar.


Emekli albay, manav, kasap, kırtasiyeci derken 

tüm esnafa aynı teklifi yapar. 

Ancak bir süre sonra 

hepsi denetimden sıkılarak anlaşmayı bozar. 

Son olarak gittiği manifaturacı ile yıldızları barışır. 

Denetim işi aylar sürer. 

Çok güzel anlaşırlar. 

Manifaturacı albayın her isteğini 

Baş üstüne diyerek yerine getirir. 

Olanlara bir anlam veremeyen albay:


Yav arkadaş, bütün mahalle esnafı denetimden sıkıldı. 

Seninle gayet iyi çalışıyoruz. 

Nitekim bu başarımızın sana göre sırrı ne ?

Manifaturacı hazır ola geçip:

Albayım, ben de emekli başçavuşum” der

Elini Her Attığında Bizi Hatırlasın