Kafamdaki kusursuz sevgili

Ellerimi şakaklarıma dayayıp

Muhteşem akıl tayıma binerek

Kendimce seni aramaya çıksam

Nerede mi?

Meselâ

Ağrı dağının etrafını dolaşsam

Bir koca demet gönül çiçeği toplasam

İkna olmayıp

İshak paşa sarayından şöyle bir çevreyi gözetlesem

Sonra

Ani bir hızla Süphan’a selam verip kısacık hal hatır sorsam

Erciyes’in üzerinden geçerek

Bir zemheri ayazında

Rüzgâr hırçınlaşıp ıslığa boğarken

Kara kışa terk edilmiş

Kumsaldaki sessizliğe inerek

Ürkek adımlarla yürürken

Karşımda tüm ihtişamıyla duran seni görsem

Geceleri sabahlara kadar

Sana anlatmak istediklerimi

Ve

Yıllar yılı kurguladıklarımı

Yüksek sesle yüzüne haykırsam

Eminim daha hamsın

Çiğ ve pişmemişsin diyerek geldiğin gibi son sürat gideceksin

Gafletimle gözyaşımı bana armağan ederek.

 

24.11.2015

Ahmet Çelik