Ah anam, Anacığım, garip anam 

Sen yoksun kime derdim yanam

Yıl bin dokuz yüz seksen, ay mayıs

Çiçekler açmış

Gelincik kırmızı rengini, siyaha çevirmiş

Karanlık çökmüş dünyaya

Karanlık çöktü dünyamıza

İnşallah Rabbim çağırdı

Sevdiği kulu Anamıza

 

Ah anam garip anam anacığım 

Ben başımı nere koyacağım

Senin yaşın kırk yedi idi

Hakka gittiğinde Anam

Ah anam ah, hala içim yanıyor

Bilmiyorum hangi ekmeği

Hangi aşa banıyom

 

Anacığım

Analar gidince evlat çöküyor be anam

Deprem oluyor Sanki

Çatırdıyor bir şeyler vucudunda insanın 

Kıyamıyor dayanamıyor insan

Çok şey anlamsız geliyor artık

Çare yok, çaresizlik diz boyu

Ah anam ah, elim, gözüm seni arıyor

Sen aklıma geldikçe beni hüzün sarıyor

 

Anacığım biliyorsun

Ben daha 

On altı yaşında idim o zaman

Kaç gün

Kaç gün sensiz geçti bilmiyorum

Ağlama dedin sen bana ama

Dayanamıyor

Gözyaşından başkasını silmiyorum

O gün bugün ana sıcaklığı duymuyorum 

 

 

Can anam, garip anam

Kime ben derdim yanan anlatam

Bu garip evladının

Bu günleri hep sensiz geçiyor

Kaç gün, kaç hafta kaç ay

Kaç yıl sensiz geçecek 

Anaymış evladın direği anam

Ana hasretiymiş kanayan yaram

 

Can anam, garib anam, anacığım

Sen rahat uyu 

Babamda Hakkın yanına

İki bin  yılı Ocak ayında gitti

O gün bugün Ana yok,  baba yok

Ah anam sen aklıma geldikçe

Akla geldikçe gözlerde yaş çok

 

 

 

Anacığım

Bilirmisin sen orada iken

Çoçukların yine bize analık etti

Ordan bizi görebildin mi?  izledin mi Anam? 

Kaç bahar,  kaç güz 

Kaç yaz, kaç  kış geçti

Hangi çoçuğun seni özlemez

Anasız çoçuk büyüsede büyümez... 

Abasız evlat büyüsede büyümez

 

Bir bilsen anam neler değişti dünyada 

Kimi gerçekte yaşıyor kimi rüyada

 

 

Anacığım

Yaşasaydında sırtımda taşısaydım seni

Yine baş tacı yapsaydım

Anacığım

Buralarda

Hayatının baharında göçüp gittiğinden bu tarafa 

Çok çok şeyler değişti Anam

Evladınım sana dünya ahvalini anlatam

 

Şimdi tokaç yok,  tokaçla çamaşır dövmek yok

Dışarıda su ısıtıp, çamaşır yıkamak yok

Soğukta, bulaşık yıkamak yok Anam

Çilenin sonumu vardı

Seni çektiklerini yanına karmı kaldı

Seni bizden kara toprak aldı

 

Ey benim garip anam, can anam, anacığım

Her bir şeyin Makinası çıktı

Ama herşeyin de çılgı çıktı

Saygı, sevgi muhabbet çoktan kalktı

 

Nemli evler için,  nemi gideren  Makina bile var

Çeşitli işler gören,  Robotlar çıktı Anam

Hastalıklar dünyayı sardı yalnız

Doğal  olan bir şey

Nerde ise hiç bir şey kalmadı

Çok kimse artık çok şeyden tat almadı

Dünyanın gidişi bir önceden güzel olmadı

 

 

Anam, can anam, anacığım

Artık herkes rahata erdi

Halı,  kilim,  yorganı, yıkama fabrikaları yıkıyor

Bağ bahçe bellemeyi

 Makinalar yapıyor Anam

 

Eli, ayağı nasırlı anam

Sen bana nasıl gıyamazsan

Bende sana gıyamam

 

Ahh anam ahh

Anacığım

Genç yaşta nasırlanan eller yok artık anam

Su, para ile satılıyor çoktan beri

İnsanlar bir ileri iki geri

Kalmadı alın terinin değeri

 

 

Anam, Anacığım

Göz nurlarım dediğin

Çoçuklarından,  ikisi de göçtü ahirete

Kıyamadığın Çoçuklarından

Buluştunuzmu orada gariban Anam

 

Genç yaşta elleri ayağı nasırlanan Anam

Sen bize hiç kıyamadın zaten

Ana yoksa eksiktir ruh ve beden

 

Ahh Garip anam, vay garip anam

Şimdi herkes, koca koca Apartmanlarda yaşıyor 

Üst katlara müzikli asansörler

Milleti çıkarıyor 

Yürüme olayı bitti bitecek 

Herhal insanlığın ömrü böyle böyle yitecek

 

Anacığım can anacığım

Müstakil Ev,  yok denecek kadar az kaldı Anam

Bağ bahçe işi buralarda bitti 

Her yer şehirleşti  betonlaştı 

Her bir şey monotonlaştı

İncelik kalktı bir çok şey kalınlaştı

 

Anacığım

Musa Emmim, Hasan Emmim

Gülcemal, Bedik  teyzem

Çoktan göçtü dünyadan

Kardeşin dayım

İzzet hoca yeni öldü

 

Mahalleden

Atiye Abla,  İmdat dayı, Kara Zöhre,

Kel Bekir, Hanımı Güllü Şerif Teyze

Daha sayamadığım çok kişi göçtü gitti Anam

Göçmeye devam ediyor

Tüm ömürler bir bir eriyip bitip yitiyor

 

Anacığım

Hep Gönlümüzdesin

 Sen hep varsın,   dularımızdasın

Cennet mekanın olsun senin

Ateş eziyet görmesin ne ruhun ne tenin

 

Anacığım

Şimdi Dünyayı görsen,  Anam inanamazsın

Rahatlık arttı,  hastalıklar arttı

Küçük çocuklar, Gençler Kalp krizi geçiriyor

Bilgisayar çıktı,  

Ayaklar, sırt, bel kireçlenme oldu 

Gençler beli bükük zor yürüyor

İnsanlarla birlikte insanlıkta ölüyor

 

 

Kok kömürünü tekrar ayıkladığımız

Seyit Ömer kömürü baba zoru yaktığımız

Ve Soba artık nerde ise yok

 

Doğalgaz diye bir şey çıktı soba yerine

Kiri pası yok, soba yakan çok az kaldı

Dünya, kimi yerde gelişiyor gibi geliyor bize ama

Kimi yerde sanki geriliyor  dar geliyor

Hasretlerdir ki bağıra ağır geliyor

 

Anam,  Anacığım

Cengizin bak buralardan sana haber veriyor 

İnan,  bütün çocuklarında seni çok seviyor

 

Anacığım

Yerin rahat, 

Güllük gülistanlık olsun  İnşallah Anam

Mekanın, 

Cehenneme gitmeden Cennet olsun

Burda görmediğin Rahatlığı orda gör Anam

Orda gör rahatlığı can anacığım

Ölümüme kadar seni unutmayacağım

 

Ahiretin çok iyi olsun

Allahım seni cennetine koysun

Mevlam seni cennetine koysun

Rabbim seni cennetine koysun 

Sen ve

O güzelim o bağrı yanık analar

Hep var olun

Mekanınız hep cennet olsun

Her zaman bizden size

Selam olsun

 

Cengiz AKSU 15.10.2020

Serbest Şiirler