
Alperen mersi̇yesi̇
Karakış ortasında ölüm bozdu bağları
Vicdanlar
sağırlaştı, hüz(n)ün tuttu dağları
Hakikatin
yankısı, sesin aştı çağları
O
gün bugünden beri yürekler nâr Muhsin'im!...
İçimde
sana dair bir sevda var Muhsin'im!...
Sen
göçünce doğmadı bahtımızın güneşi
Keş
Dağları'nın karı, üşütür kor ateşi
Çağın
Köroğlu'sunun gelmez bir daha eşi
Önünde
duramazdı kral ve çar Muhsin'im!...
Üstüne
giydirilen bu kefen dar Muhsin'im!...
Ey
göklerin kartalı, kırdılar kanadını!
Milletin
yüreğinden silemezler yâdını
Vicdanlı
tarihçiler yazacaktır adını
Keş
Dağı ölüm kustu, yürekler kar Muhsin'im!...
Hainlerde
arama iffet ve ar Muhsin'im!...
Ölüm
bahar ülkesi, yiğitler karda ölür
Gözü
arkada kalmaz, yüreği harda ölür
Vatan
tehlikedeyse âh çeker, zârda ölür
Sağır vicdana çarpar bu âh û zâr Muhsin'im!...
Ayrılık
bir uçurum, ölümcül yar Muhsin'im!...
Aklımıza
düşünce, yaş dolar gözümüze
Tebessümün
gölgesi uğramaz yüzümüze
İzini
iz etseydik dönerdik özümüze
Köz
köz olmuş yaranı hele bir sar Muhsin'im!...
Halayları
unuttuk, ağlıyor bar Muhsin'im!...
Hakk'a
kavuştuğunda yüzü ak'tı yârenler!...
Bulut
gözyaşı döktü, şimşek çaktı yârenler!...
Ateş
yine düştüğü yeri yaktı yârenler!...
Gülün
yanı başında bitermiş hâr Muhsin'im!...
Nalla mıh arasında
Allah'tır yâr Muhsin'im!...
Hasretin
yangınında kül oldu ak bedenler
Muhayyilemde
kezzap, niçinler ve nedenler...
Âh
yerde kalır sanma, elbet bulur edenler
Merhamet
gönüllerden eyler firar Muhsin'im!...
Gönül
avizesini filler kırar Muhsin'im!...
Maraş'tan
gelen haber yürek dağladı canlar!...
Sivas'ta
Fidan Ana, kara bağladı canlar!...
Yiğit
yola düşünce yer gök ağladı canlar!...
Köz
köz olmuş yüreğe taşlar basar Muhsin'im!...
Kolay
tamir edilmez, büyük hasar Muhsin'im!..
Hasretin
ateşinden yüreklere nar düştü
Temmuzun
ortasında payımıza kar düştü
Her
mevsim zemheridir, takvimden bahar düştü
Çağın
Nemrutlarına surat asar Muhsin'im!...
Adresini şaşırmaz bu
inkisar Muhsin'im!...
Karanlık
gıpta eder dolunayın hâline
Ay
dolanır geceden, dönüşür yay hâline
Senden
uzak geçecek çağların vay hâline
Nefis
konuştuğunda vicdan susar Muhsin'im!...
Nefretle
bilenenler, nefret kusar Muhsin'im!...
Ömründe ne yaptıysan, inanarak yaptın sen
Kırdın nefis putunu, yalnız
Hakk'a taptın sen
Cennete revan oldun, beratını kaptın sen
Kanayan
yarasını nasıl sarar Muhsin'im?
Mâzideki
günleri mumla arar Muhsin'im!...
Gönüller
mimarını karşılıksız severdik
Hasretin
koyusuyla yürekleri everdik
Vefa
çiçeklerine, gözyaşından su verdik
Gün
olur asra bedel, hasret uzar Muhsin'im!...
Bize
bir kere düşeş gelmez bu zar Muhsin'im!...
Düşmanlık güdenlere, hep kardeşlik güttün sen
Kökün filizler verir, kim demiş ki bittin sen
Sonsuzluğun sahibi çağırınca gittin sen
Aynayı
tuz buz eder bu kem nazar Muhsin'im!...
Yakar
kül eder bizi, bu intizar Muhsin'im!...
Hicranın
ateşinden Keş Dağı'nda kar yandı
İntizarın
közünden yürek yandı, nâr yandı
Zulmün
yüzü maskeli; iffet yandı, ar yandı
Zamanın
akışını akrep bozar Muhsin'im!...
Kula nasibi düşer, dünya pazar Muhsin'im!...
Zannetmeyin silinir hakikatin gölgesi
O kanlı gömleğindir şehadetin belgesi
Şimdi bayram yeridir güvercinler ülkesi
Onca
çileden sonra düştün bîzar Muhsin'im!...
Kalplerde
yaşıyorsun, yürek mezar Muhsin'im!...
Maddenin çeperini aşıyorsun sen Reis!...
Toprağın kucağında üşüyorsun sen Reis!...
Alperen yüreklerde yaşıyorsun sen Reis!...
Yiğitler meydan okur, korkak pusar Muhsin'im!...
İman
kalelerinde tunçtan hisar Muhsin'im!...
M. NİHAT MALKOÇ