Card image cap
Soneler


(1)



Sonsuzluk girdabında mahpus kalmış yıldızlar

Başınıza pıranga hangi gardiyan vurdu ?

Saçları altın gibi ceylân gözlü o kızlar

Kalbinizde yaşarken nasıl uzakta durdu ?


Koşarken iştiyakla deli taylar menzile

Gece gündüz amansız maveraya gittiniz

Haykırdı avuçlarım çile ey gönül çile

Kimseler işitmedi sesimi işittiniz 


Şimdi öksüz deryalar cemrelerini bekler

İkinizde münzevi kimsesizlik yasında

Bırakın rıhtımlarda mahzun kalsın dilekler

Yüzün şu kâinatın sonsuzluk atlasında


Heyhat rüyalarımı mesken tutmuş bir seda

Ben şu kutup yıldızı gel ardımdan diyordu .



(2)



Bir sevgili isterim ruhu gezsin tenimde

Sığmayıp alemlere ciğerim de barınsın

El değmemiş tenini iffet denizlerinde

Yıkayarak Kevser'in sularıyla arınsın

 

Şair değilim senin şirini yazamam ki

Bakire erguvanlar kokuyorlar kokundan

Ab-ı hayat balların tadı senindir sanki

Varlığın bana düşmez medet ver yokluğundan

 

Birgün boynum vurulur yatağımda ansızın

Derim,buyur ecele aşkından olacaksa

Üzülmem feri sönse artık ışığımızın

Düşmanıyım güneşin ardından doğacaksa

 

Dünya ebedi cennet üzerinde yaşarsın

Ölümsüzsün sevdiğim mısralarım da varsın .



(3)



Gözlerini açıver bir sevda durağında

İsterse bedeninden şah damarın alınsın

Öyle büyüt aşkını Ferhat gibi bağrında

Bir İlahi misali dudaklar da çalınsın


Bu durak ukbaların kapılarına perde

Bu durak öyle temiz yüce lahuti yerde

Ey yolcu bu duraktan bir lahza geçiverde

Senden sonra ebedi bu durakta kalınsın


Ne sana erişecek şerli iblisin kiri

Ne sevdana denk düşsün dertli Mecnun'un yeri

Gündüz güneş , gece de yıldız vari gökleri

Aydınlatan kandil ol asumanda salınsın


Kim istemez canından daha çok sevilmeyi

Esrarlı mahyaların bağrında dirilmeyi

Sana sorsun yiğitler cenkler de ölünmeyi

Hayat senle başlayıp canlar senle alınsın


Ve asırlarca çanlar aşkın için çalınsın .....



k a gazioğlu