Sahipsiz mısralar
Ey vefasız sevdiğim ey beni şâd eden yâr !
Dinle yanık bağrımı aşk ne imiş sez de bil
Bir divane misali evrende diyar , diyar
Sevgimin kudretini seyyah gibi gezde bil
Arzın tüm şimşekleri dertli başımda çakar
Bir pınar gözyaşlarım denizler gibi akar
Hangi nazar hasmına böyle bir kinle bakar
Gözlerin kabrim olsun diye bakan gözde bil
Çatma rüzgâr değmesin o nazenin kaşına
Kıyamete çatarım çöker ise başına
Dünyada yer arama asla mezar taşına
Kabrimin toprağında sere serpe düzde bil
Utanırım namahrem kirletmesin izini
Kes kökünden başımı incitirse dizini
Yoluna sereceğim kâinat denizini
Bir İlâhi misali ilelebet sözde bil
Saatler , dakikalar , senin için bu zaman
Senin için hayata ilmik atmışım inan
Bir kez olsun kalbinde beni reddettiğin an
Ruhum cennet olsada bedenimi güzde bil
Asude gönlüm şimdi efkarıyla tarumar
Neden vehmin durulmaz sanki çelikten duvar
Ah içimde biriken sana hasret duygular
Kurşun sıktı yıllara çizgi çizgi yüzde bil
Saki ! Doldur kadehi şarap girsin kanıma
Mürekkep isyan etti esrik mısralarıma
Hem vallahi billahi dinime imanıma
Bir it gibi kapında sürüm sürüm ezde bil
Şu dağlarda bir kızıl renge bürünmüş duvak
Ne yeryüzünde neşe nede gökyüzü berrak
Ey vefasız al götür artık bakışında yak
Yerim , yuvam , cennetim o şuh bakan gözde bil !
Mısralarım can verdi ah ah diyor sözde bil !
k a gazioğlu
Emeğine yüreğine sağlık Arslan bey tebrikler hayırlı akşamlar diliyorum hocam
Teşekkürler selamlar