
Efyâr
I
Hal bilmezdim, kal ehliyle günlerce
Gezip durdum, yol eyledim pazarı
Edep benden kaçıp gitmiş; yıllarca
Azıp durdum, düşünmeden mezarı
II
Naif gönlüm akislenir buğlanır
Sıra sende sen ne dersin ah efyâr
Zayıf gönüm kırk yerinden dağlanır
Tura sende sen ne dersin ah efyâr
Aşık isen olamazsın uçarı
Hak kapısın budur; bil ki geçeri
Her geleni koma ordan içeri
Çare sende sen ne dersin ah efyâr
Şu dünyanın nedir bize cezbesi
Kaynar durur şu fitnenin cezvesi
Bitmez olmuş karanlığı izbesi
Çıra sende sen ne dersin ah efyâr
İnsan olmak zor mudur ki olunmaz
Kadir kıymet acep neden bilinmez
Gülem desen acılardan gülünmez
Ira sende sen ne dersin ah efyâr
İtibarın "ye kürküm ye" adresi
Kalın olur zalimlerin ensesi
Çula kıymet biçenlerin gür sesi
Para sende sen ne dersin ah efyâr
Bir baktım ki; dünya dönmüş boşuna
Ne gelirse dilden gelir başına
Su katılmaz pişmiş garip aşına
Yara sende sen ne dersin ah efyâr
III
Yol bilmezdim, gül ehline gitmeden
Varıp sordum; ve sen kimsin ben kimim?
Yitik akıl,cahil gönül ,kof beden
Durup gördum, dönen benim iklimim
Selim Adım
Çok çok güzel bir şiir okudum Selim hocam tebrikler emeğine yüreğine sağlık
Efyâr ne demek onu bulamadım
Murat bey "efyar" kelimesi ile iştigalimiz başka bir efyar şiirimiz ve denememiz var onları yazarken ortaya çıkmıştı. Ben de o ifadeyi sinei maşuk eyleyip adına şiirler ve denemeler yazıyorum.
"Af Yarab'ın kısaltılması ve biraz da inceltilmesi ile meydana gelmiştir TDK da ve başka hiçbir yerde yoktur. Böyle bir çok ifade ile ilgili çalışmlar bazen çıkıyor. Onları da yakında yayınlarız inşallah. SELAM VE SAYGILARIMLA