Card image cap
Böyle mi olmalı


İnsan oğlu, garip yaratık. Dün iyi dediğine bugün kötü diyebiliyor. Değişgenlik 24 saat içinde olacak kadar hafif bir olgu mudur? Veya gelenin hatırı için geçmişi yok saymak ne kadar doğrudur? Dün, canım dediğine, bugün canın çıksın demek, arkadaşlık ve dostlukların anlam ve değerini değiştirip, ilişkilerin riya denizinde kaybolduğunu göztermez mi? Ama; gelin görün ki alacağımızı karşıdan aldıktan ve ondan beklentilerimizi elde ettikten sonra bir daha o kişiyi tanımamak, yok saymak ruhumuza işlemiş, sanki yaşam tarzımız olmuş.

Mazide; göz yaşı döktüklerimiz, yastıklarımızı ıslatmamıza neden olanlar ve onsuz asla dediklerimiz şimdi neredeler? Veya biz neredeyiz.. Sanki hiç yaşanmamış gibi.O gözler sanki O'nu  hiç görmemiş, yürek sevmemiş gibi..İki yabancı olunmuş.Yürek süzgecinden geçmemiş, sadece alışkanlıklarımızdan, dil söylemiş gibi o sözcükler, havada uçuşup kalmış. Ortada ne sevgi, ne de sevgili yok. Hiç değilse yaşanmışlıklara  saygı olsaydı. Nerdeee.O da tükenmiş.

Vefa dersiniz.Yüzünüze bir tokat gibi çarpılır. Ve İstanbul'da bir semt  adı denir. Ağzında sakızıyla, kaldırımda yürüyen gibi..Bir de kahkaha gelir arkasından. Hiç tanınmamış ve yaşanmamış gibi. İşte hayat dersiniz. Sarsılırsınız. Kanınız donar ve sanki damarlarınızdan çekildiğini hissedersiniz.

Nerede o birbirleri için bir zamanlar  canlarını verenler ve verecek olanlar. Anlarsınız.. Dostluğu ve arkadaşlığı yeni birini buluncaya kadardır. Sizinle birlikteliği ve yerinizi yeni gelen almıştır. Ha, onda ne kadar kalacaktır. Sizde  kaldığı kadardır.O, alışmıştır. Göz yaşı döken değil, döktürendir.

Rüzgar, başka yönden esmiş, yelkenler yön değiştirmiştir. Ama dikkat ! arkası  lodos olmasın...

Refik
10. 10. 2019
İstanbul