Baba kokusu
BABA KOKUSU
Dün gece yanıma
geldi Zeynebim
Dedi ki "Babacım geliş sebebim"
Bu senin yatağın
çok hoş
oluyor
Nedendir? Babalar güzel kokuyor
Şaşırdım!
Sorusu cevapsız kaldı.
Kızım da öylece hayrete daldı.
Dedim ki "Ey kuzum nerden bileyim"
Baba kokusunu nasıl diyeyim...
Benim de bir babam
var imiş amma...
Baba kokusunu kokladım sanma.
Ben daha bebekken rahmete ermiş,
Bütün kokuları toprağa vermiş.
Bu yüzden gitmeye
fırsat kollarım
Varınca köyüme toprak koklarım
Sanırım toprakta babam kokuyor
Onun özlemleri yürek yakıyor
Ne hoş bir kelime lakin sormayın
Bu ayıp değildir
yüze vurmayın
O güzel insana baba demedim
Ben dünyada baba yüzü görmedim
Eller babasıyla sefa
sürerken
Mutluluk bağına dertsiz girerken
O bahçede lale gülü derdiler
Kalan köklerini bana verdiler
Anlamadı tabi
sabinin aklı
Kim bilir gönlünde ne sırlar saklı
Dedi "Babacım rahmet ne ise...
Sakın gitme ona sana gelirse"
Gidersen ben seni
nasıl koklarım
Yıkılır hayalim tüm duygularım
Dedim ki "Yavrucum rahmeti rahman
Gidilir elbette gelince zaman"...
Sen dualar eyle yüce
ALLAHA
Eriştirsin
bizi sonsuz felaha
Sarılıp kızıla beraber yattık
Kokumuzu sevgi içine kattık
ANLADIM
Babalar mis, çocuk çiçek kokarmış
Babasızlık; Çocuk ondan korkarmış
Baba baba baba soluksuz kalıncaya kadar bağırmak istediğim en güzel kelime
Önce kul ayırdı sonra Rabbim aldı babamla bir günü geçirdiğimi hatırlamam ha bu yara derin ha konu derin mevzu
Babalar evlatların kıymetini evlatlar babaların değerini bilsin lütfen yüreğinize emeğinize sağlık
Selamlar
BABAM HAKKINDA DUYDUKLARIM
Ben “babamı tanımadım yarenler,
Aşıma terini katmış diyorlar.
Dünya gözü ile onu görenler
Dünyayı bir pula satmış diyorlar”.
O da bencileyin babasız kalmış
Ne mutluluk tatmış ne lezzet almış
Çileler dilin de şerbetmiş balmış
Bütün acıları tatmış diyorlar
Bir sesi var imiş bülbüllere eş
Dinlermiş aşk ile bacıyla kardeş
Diyorlar ki “görsen sanırdın güneş”
Zevale ermeden batmış diyorlar
Tutulmuş dert denen zalim illete
Onun derdi çok dert olmuş millete
Öyle işlemiş ki kemiğe ete
Üç ay hastanede yatmış diyorlar
Onsuz olmaz imiş köy odaları
Kulaklarda kalmış gür sedaları
Milleti güldüren şen edaları
Derdiyle eğlenen zatmış diyorlar
Adı İsmail’miş soy Nebioğlu
Öyle bir yiğitmiş hem servi boylu
Herkesi hoş gören bir munis huylu
Lakin haksızlara çatmış diyorlar
Biz de başkalrından duyduğumuz kadar tanıyabildik, Allah bütün geçmişlerimize rahmeti ile muamele etsin inşallah. Yorum için teşekkürler
Ben bu şiiri çok beğendim nezdinde tüm rahmete eren babaların mekanları cennet olsun, annesiz de olmaz ama baba bir başka hele de kız evletlara. Ben babamı çok severdim ve erken denecek yaşta kanserden kaybettim annemde 2 yıl önce rahmetli oldu mekanları cennet olsun gelmiş geçmiş iman etmiş tüm ölmüşlerimizin inşallah ALLAH sizede kızınıza da hayırlı uzun ömür versin saygılarımla...
Melek hanım kardeşim ; Maalesef bazı şeyler istediğimiz gibi olmuyor,,, biz de duygularımızı mısralara döküp içimizi ferehlatmaya çalışıyoruz. Ahirete intikal etmiş büyüklerimize rahmet dileklerimle sağ olun var olun.
Biz biraz aynı kaderi paylaşmışız galiba abicim
Allah Zeynep'i size sizide Zeynep'e bağışlasın abicim
Yüreği yanık olmayan şair olamaz, yanıp pişmeyen de yazdıklarından lezzet sunamaz,
Biz ki bu dünyanın yükün çekmişiz
Gayri her cefası az gelir bize
Gözde yaş koymayıp yere dökmüşüz
Al kanlar akıtsak haz gelir bize
Ham demirdik kor ateşte kavrulduk
Çekiç yedik çelikliğe evrildik
Törpülendik kılıç gibi sivrildik
Tabibin iğnesi vız gelir bize
Yemişiz dostların ağır taşını
Görmüşüz mevsimin bahar kışını
Tatmışız namerdin acı aşını
Bundan sonra ağu tuz gelir bize
Sam yeli kavurdu solan gül olduk
Gam keder seliyle dolan göl olduk
Dem vurdu sineye kızgın çöl olduk
Sevdanın ateşi buz gelir bize...
Bizi şair yapan da bu duygulardır. Teşekkür edrim yorum için