Card image cap
Yılbaşı



Saatler on ikiyi vurdu 

Şehrin meydanını aydınlattı meşaleler 

Saadet günlerimizden eser yok 

Unutuldu hepsi 

Ne gelen var ne giden 

Sevenleri öldürdüler duyan olmadı 


Çam ağaçları süslemiş 

Caddeleri, evleri, boy boy, renk renk 

Icılı bıcılı yıldızlar 

Yapıştırılmış her bir dalına 

Kurşunladılar yıldızları 

Kırdılar kalplerini 

Çiçekleri öldürdüler duyan olmadı 


Asmalarda en son üzümleri kaldı 

Bir yaz rüyası değil !

Bir karakış hülyasıda değil !

Gamzeli yâri öptüğün günde değil 

Asmalar kurudu 

Mevsimleri öldürdüler duyan olmadı 


Ben toprağın oğluyum arkadaş !

Irgatım 

Hammalım 

Bir darb-ı meseldir urbam da ki yamalarım 

Bir mağarada doğmuşum varmı ötesi? 

Anam elegiyle un elerdi 

Babam silerdi mendiliyle terini 

Evimize tarlamıza bereket üflerdi doğa 

Kerimem bir saçını diğerinden kıskanırdı 

Aman ;

Değmesin namahrem gözüne diyerek 

Önümüze bakarak yürürdük 

Aileleri öldürdüler duyan olmadı 


Ah neşeli günlerimizin hatırası kıraathaneler 

İkinci evimiz kâşanemiz 

Yorgunluğumuzu alırdı bir yudum çay 

Pir dede derdimizi dinlerdi 

Her gece saatlerce 

Otururdu tam baş köşeye 

Eski şehri Anadolu'yu

Ve insanlarını bıkmadan usanmadan

Anlatıp dururdu

Pür neşe dolup taşardı yüreğimiz 

Ümitleri öldürdüler duyan olmadı 


Ne güzeldi maveradan esen rüzgar 

Ah ne hoştu 

Zühal'den firar etmiş gibi yanan kandilleri 

Dalgalar yıkardı deniz fenerlerinin eteğini 

Kandil kandil billur billur 

Meftundu ezelden beri rıhtımlara 

Denizleri öldürdüler duyan olmadı 


Son ışıklarda gitti 

Şehirler üstünden meşalelerle 

Avare avare sallanıyor birileri 

Başları vücutlarına yük gibi 

Başüstüne diyerek teslim olmuşlar şişelere 

Aşkın kanunu insanlık 

Şişelerde yazılır oldu 

Heyhat 

Bir yerlerde ne gülen var ne sevinen 

Ne seven nede sevebilen 

Kollar kırık 

Boyunlar bükük 

Gidenlere aglayamadan ölümü tadıyorlar

En sonunda 

Ölümüde öldürdüler duyan olmadı. 


K.a.gazioğlu