YAZ 2


Al kalemi karışma el işine,

Genç ihtiyar deyip bakma yaşına,

Hani sererlerdi tandır başına,

Kara keçe, birde hasır yolluk yaz,


Dağ başında al eline geveni,

Koş öküze, kotan ile döveni,

Unutturma, tokmak ile havanı,

Birde orya tahta dişli pulluk yaz.


İnek sürüsüne derlerdi, nahır,

Gece kaldıkları yer ise ahır,

Yazdırmadım diye eyleme kahır,

Dana bölümüne ise gollük yaz.


Herkes bilir gayrı ördeği kazı,

Düşünür dururda çekilmez nazı,

Tavuk, civciv derken ele al sazı,

Çalar iken hindiyi de çulluk yaz.


Horoz öter, sanırsın ki fırtına,

Anaç derler kanatlının kertine,

Yumurtlasın diye tavuk altına,

Koyarlardı adına da folluk yaz.


Horozlar eşinir, tavuklar coşar,

Sabah kalkar kalkmaz oraya koşar,

Ne arar bilinmez durmadan eşer,

Dam ardında duran yere küllük yaz.


Dedem kalkar taş duvarı örerken,

Yıkılmasın diye çamur eklerken,

Araya koyardı denge sağlarken,

Taş parçası, çakıl ‘ada hellik yaz.


Göz gezdirip ortalığa şaşarak,

İsmet Murat sağa sola koşarak,

Telaşlanıp ırmak gibi coşarak.

Yitiğini arıyana fellik yaz.