YANDIRMA GÖNÜL


Çehreni aydınlat yak ışığını, 

Sıkı sıkı sarıl tut aşığını, 

Üstüme sıçratıp bulaşığını,

Seviyorum diye kandırma gönül. 


Belki ısınırsın diye nefesle,

Hatırı sayılır, bir mukaddesle, 

Kürkünü giydirip bin bir hevesle, 

Buseni tenime bandırma gönül. 


Bırak beni kendi halime bırak, 

Ne dünyamı karart, ne kandili yak,

Bedenimi sarmalayıp kıskıvrak, 

Sevdanın narına yandırma gönül. 


Gece gündüz girip hayâl düşüme, 

Alet edip aşkın keşmekeşine, 

Deli poyraz gibi düşüp peşime, 

Savurup köşeye sindirme gönül. 


İsmet Muratların varıp farkına,

Gölge gibi sekte vurup şavkına, 

Bindirerek kara sevda çarkına, 

Aklına düştükçe döndürme gönül.