süregelen zamanlardan söz ediyorum
her yeri yangın ve kasvetliydi dünyanın
daha soğumamıştı yeryüzü
güneşi  yıldızlı  aysız 
neydi uçsuzluk katlarından gelen 
hangi buz kütleleriydi
yerkabuğunu soğutan

kusursuz o bakir zamanlardan
daha dökülmemişti yağmur
gözleri yaş dou bulutlardan
ne susamış bir ağız, ne de
uzanmış boş bir el vardı

ruhların başıboş dolaştığı zamanlarda
uçuşan melekler ruhlara seslendi
ne diyorsunuz hududu uçsuzluk katına
kusursuz bir yaradılış dediler
ve gelecek için bir pusula icat ettiler

işte tıpkı öyle başladı
bulutlar doldu taştı aktı
toprakta saklı tohumlardan çiçekler açtı
ağaçlar yeşerdi
insanlık henüz beşerdi