Bir adam güzel bir kızla evlendi.
Onu çok seviyordu.
Bir kaç yıl sonra kadında bir deri hastalığı oluştu.
Yavaş yavaş güzelliğini kaybetmeye başladı.
Bir gün kocası bir iş için seyahate çıktı,
dönüş yolunda kaza geçirdi ve görme gücünü kaybetti.
Ancak aile hayatı her zamanki gibi devam etti.
Kadın günler geçtikçe güzelliğini yavaş yavaş kaybetti.
Adam onu sevmeye devam etti ve o da onu çok seviyordu.
Bir gün kadın öldü.
Ölümü kocasına büyük üzüntü getirdi.
Kocası tüm ritüellerini tamamladı ve
şehri terk etmek istedi.
Arkadan bir adam yaklaştı ve dedi ki: "
yalnız nasıl yürüyeceksin ?
Bugünlerde karın sana yardım ederdi ".
Adam:"
Ben kör değilim" diye cevap verdi.
Böyle davrandım çünkü bir hastalık yüzünden
cildinin durumunu gördüğümü bilseydi
hastalığından daha çok incinirdi.
Onu sadece güzelliği için sevmedim,
aynı zamanda şefkatli ve
sevgi dolu doğasına aşık oldum.
Ben de kör taklidi yaptım.
"Sadece onu mutlu etmek istedim" dedi.
Ahlaki olarak birini gerçekten sevdiğinizde,
sevdiğiniz kişiyi mutlu etmek için
sonuna kadar yanında yürürsünüz ve
bazen kör davranmak ve mutlu olmak için
başkalarının küçük sorunlarını görmezden gelmek
bize iyi gelir.
Güzellik zamanla solacak ama kalp ve ruh
hep aynı olacak.
Bir insanı dış görünümü için değil,
içindeki güzellikler için sevin...