Salacak Tutunca Salmayacak!


Durdum
duraksamadım öylece kalakaldım
nefesim ayak uçlarımdan çıktı
Salacak manzarası tam karşımda muhteşem
yalpalayarak kayıp giden sarhoş tekne de

Suskunluğum taa yirmibeş sene
mazimde yerini aldı öylece
yine sustum dalga kıran taşlara
anlatmayacağım özlemlerimi
yok yok eski konuşkanlığım tükenmişliğimde

Fıstıkağacındaki ağaçlar fıstıklarını dökmüşler
Horhordaki çocuklar yesin diye
yesinler ki lezzeti damaklarda belki bugünlere kalır
Üsküdar yanmıyor
külleri sızısını özlemlere körüklüyor

Başıboş bir güvercin uçuvermiş
Aziz Mahmut Hûdaî külliyesinden
Valide Sultan Camii avlusu dar gelmiş sanki
Üçüncü Ahmet çeşmesinde sulanmış
Kuşkonmaz’ın Kubbesini mesken edinmiş
bir taş atsam uçar mı ki düşlerime

Boğazın çalkantılı rüzgârı aah
nasıl severdim özlemsiz kollarında sallanmayı
severdim düzensiz duygularımla

Güneş Sarayburnunda kızıllaşırken guruba
seyreder haz alırdım gürültülü vapurlardan
bağından kopmuş kısrak güzelliğinde
sağ yanım dertli solum karma karışık
ardımdan zaman kovalıyor şimdi
ha yakaladı ha sürükleyecek

Üsküdar meydanından yürüdüm
harem de banklar dinlendiriyor beynimi
yolcu değilim sadece seviyorum
bir simit bir çay kadar yorgunluğum
harem-üsküdar arası hayallerim
dönüşü olmayan sevdalara iç çekmelerim

Salacak
insanı tutunca salmayacak
karşımda manzarası tüm güzelliği ile kız kulesi
sevgili salacak...salacak.



Sezai KAYA