efsununu saçarken içimdeki fırtına
hazzına tepsi ile sunulur şu bedenim
kayan ışıkta rengin, vurur dört tarafına
konmak parıltısına, sebepsem bu yüzdenim
benlige ve senliğe, susuzluktan yangınız
göz gözü görsün diye ateşlenmiş yangınız
baş kaldırır esaret, isyan eder kürsüye
pırangalar vurulmuş, çobandır bir sürüye
saçlarından tut çıksın, can sürüye sürüye
zirveye kanat çırpan, çırılçıplak madenim
ateşlere boy verdik, cennetlerden caygınız
kırk gün kırk gece süren hülyalara baygınız
kadeh kıyılarıma, vuran dudak izleri
sakıncasız ol aşkın gözde budak izleri
yusuf’da yırtılası; pençe, istek izleri
fermanın ellerine, idam için nedenim
sevginin ağuşunda mailere dalgınız
avuç avuç hırsıza, aşk kaptıran dalgınız
karadır bulutlarım tutunamaz yıkılır
damla damla her zerrem, onun için kıyılır
serde bir hal olurum, tane tane sayılır
taş üstüne taş sinem ol istinad edenim
ne binici ne tayız, ağızlara dizginiz
dörtnala firak eden, kopan doludizginiz
derin olsun ölümüm, derin kazılsın mezar
ruhum belki boy verir, toprağına lalezar
yoksul ile aramda kelebek nihale zar
anka nın küllerine sebep gelip gidenim
aklın alamadığı öylesi belirginiz
sakinedi fırtına... tekrarına dinginiz
Emeğine yüreğine sağlık Yoksul kardeş güzel bir şiir okudum tebrikler hocam hayırlı akşamlar