OLMADI MI ?

Bu nasıl bir sevda, aşkın narına,

Kerem yana, yana kül olmadı mı.

Hikmeti Hüda'nın ilmi sırrına,

Gönül ere ere kul olmadı mı?


Bakmadı bedenin cevahirine,

Keşiş kilit vurdu gönül şehrine,

Ayrılık karıştı panzehirine.

Aslı bile bile mil olmadı mı?


Terki diyar edip bostan, bağları,

Üstüne  örülen  kara  ağları,

Şirin'in  uğruna  koca  dağları,

Ferhat dele dele yol olmadı mı?


Amasya iline hayat suyunu,

Vermek için eğdi ferhat boyunu,

Göremeden derneğini toyunu,

Şirin döne döne mil olmadı mı?


Yerinden yarinden  ayrı  kalalı,

Gönül  yarasına  düçar  olalı,

Meczup  dergahına  karar  kılalı,

Mecnun dura dura el olmadı mı?


Varıp beytullaha yüzün sürende,

Dua edip aşk sırrına erende,

Per perşan sevdiceğin görende,

Leyla  sine sine zül olmadı mı?


İsmet Murat daim sevdayı işler,

Sarmaş dolaş iken hayaller düşler,

Sevenin gözünden boşalan yaşlar,

Yeri düre düre  sel  olmadı mı?