MÜNACAAT


Geçti kervan vardı Kâbe yoluna

Bizleri de davet eyle Allah’ım

Yetiştirip muhammedin iline

Bizleri de davet eyle Allah’ım


Gücümüz yok hasret ile yanmaya 

Huzuruna Beytullah’ta durmaya        

Hak nebiye kucak açan sılaya

Bizleri de davet eyle Allah’ım


Dönmüşüz aşkından bir garip çöle

Çektirmeden bize dünyada çile

Ebubekir Ömer Osman’da bile

Bizleri de davet eyle Allah’ım


Ashabı kirama cihar güzüne

Döndürerek bizi kendi özüne

Muhammedin ayağının izine

Bizleri de davet eyle Allah’ım


Varıp Kâbe eşiğini öpmeye

Hak dostunun eşkâlini görmeye

Hacerul Esvet’e yüzler sürmeye

Bizleri de davet eyle Allah’ım


Kâbe’de yapılan onca duaya

Hak nebi’ye kucak açan Hira’ya

Ashapların var olduğu diyara

Bizleri de davet eyle Allah’ım


Mescidi Aksa’ya bir de Küba’ya

Arafat’a, hira dağı, ravzaya

Sefa, Merve, müzdelife, minaya

Bizleri de davet eyle Allah’ım


Cenneti bakiye Babül fetihe

Yedi mescit, hem Hacerul Esvet’e

Uhud Hendek Kerbelaya Bedir’e

Bizleri de davet eyle Allah’ım


Kurban kesip hem ihrama girmeye

Mağfiretle hidayete ermeye

Habibini doya doya görmeye

Bizleri de davet eyle Allah’ım


Gözyaşıyla duakârlar safına

Hastalara şifa sunan kapına

Makamı hacere Cibril babına

Bizleri de davet eyle Allah’ım


Rukni yemeniye Bilal Habeş’e

Mescidi nebevi on minareye

Yüz yirmi dört bin sütun yirmi yedi kubbeye


Bizleri de davet eyle Allah’ım

Makamı İbrahim hem İsmail’e

Mukaddes dediğin o kutsal ile

Arzulayan cümle kulların ile


Bizleri de davet eyle Allah’ım

Mekke Medine’nin toprak taşına

Nasiptar eyleyip ekmek aşına

Zemzem kuyusunun havzı başına


Bizleri de davet eyle Allah’ım

Sana karşı daim şükür kılmaya

Ensar muhaciri örnek almaya

Ebediyen cennetinde kalmaya


Bizleri de davet eyle Allah’ım

Ol resule selat selam vermeye

Ayağın tozuna yüzler sürmeye

Muhammedin güllerini dermeye

Bizleri de davet eyle Allah’ım


Dost aşkına kulunu yalnız bırakma

İsmetim der bizi odlara yakma

Cürmümüzle geldik kusruma bakma

Bizleri de davet eyle Allah’ım