
Mahzun şehir
Ağır adımlarla yürüyorum bir şehirde
Yürüyorum yolları ürkütmeden
Seyrek , seyrek
Ey şehir !
Kırdıysa boynu bükük taşlarını
Zalim ayaklarım
Bağışla bilmeyerek .
*****
Sürgün kuşların var yalnız aşıkların
Güneş esirger senden ışığını
Görüyorum sanki izbe karanlıkta
Mahzun , biçare
Bir köşe başında ağladığını .
*****
Bir zamanlar ne çok mesuttun
Asırlar asırlar öncesiydi
Süleyman Mabedi'nin avlusunda
İki çift güvercin
Menevişli gözleriyle yıldızlara ziyâ verirdi
Rüzgar fısıldardı , hatifler asumandan nida ederdi
Evvelce bir İlâhi ses ; işte burası
Benim evim derdi .
*****
Heyhat kalmadı ne bir babacan
Ne bir saf gönüllü
Bilirim sende mutlu doğulur
Mesut ölünürdü .
*****
Şimdi lanetli kavmin sinesinde yaşıyorsun
Mezarda ki ölülerin bile intizarda
Karı , koca , utangaç nişanlıların masum
Öpüşleri başka yarda .
*****
Uzatıyorum ellerimi Anadolu Toprağından
Mukaddes Kudüs sokaklarında gezen
Musa feryadımı dinlesin
Yetmedi mi çilen Ey Şehir !
Haydi tutunayım mübarek eteğine !
Kubbet-üs Sahra'da
Muhamed-ül Emin serinlesin .
*****
Ağlama ey yalnız bahtsız şehir !
Belki biryerler de
Sana sadık kullar vardır
Güneş dün hüzünlü doğdu
Kimbilir ,
Yarın mesut doğacaktır .
k a gazioğlu
Emeğine yüreğine sağlık Arslan bey güzel bir şiir okudum tebrikler hayırlı akşamlar diliyorum efendim