İBir aşka koşar gibi

İlk başlangıç noktasına doğru
...

Gökler sıkıntıyla ağladığı zaman
ve her doğan gün ..
Kaç parça ihanetle tanıştığı zaman
vakit çekildiğinde rahmet
Kün katından icazetli dalgalar ..
Hüzünle bekleyen çöllere
Tek’bir nefesiyle sarıldığı zaman
Kim bilir belki gül ..
belki de kül rengi bir günahın kafiyesiydi hayat
Yazıcının kaleminde 
...

O an özgürlük mimarıdır gece
Yalnızlık hırkam
Anılara şerh düşer zorlu bir dönemeç kavşağında 
Bir aşka y’ağar gibi
Seccadem ıslak bir iklim
Bu bir hayal midir
Yoksa nehirlerin sesi midir
Beni çağıran kim?
Rüyalar yaban, gölgeler kurnaz ve sinsi
Yüküm ağır!
Elçiler çarpışmaya hazır
Galip gelen kim?
...

Belki de o esnada, o zamana aşina olan benim
Ben o Var’dan ibaretim
Adımlarımın hükmettiği yere gözyaşlarını dökmeliyim
Bir aşka uçar gibi
Bu bir aralık devresi
Bu bir sessizlik 
Yedi mührü açılsın benliğimin
Andolsun!
En evvel yaratılan aşka ruhumu vermeliyim 
...

// "Bir nefeslik canda gezen
Binlerce günaha
Tersinden gelen sabaha yüzümü sürmeliyim "//

Perdeler...
Fersude bir hayatın sarhoşluğunda
Uzun boylu hayaller ardına
Nice güneş, nice keşkeler batıran perdeler ah!
Düşle gerçek arasında sıkışan an gibi
Gövdesinde bir mezarlık 
Üstünde bir yalan çiçeği, bir tutam talan gibi
Gözlerimden birer birer kalktığı zaman
Çığlık çığlığa gök, çığlık çığlığa bulutlar
O işlek caddeler, o kadim şehirler
O yüksek insanlar ..
Erimiş taşlar gibi
birer birer dağıldığı zaman
Ağlasın ardın sıra 
Boynunu büken çiçekler
Yedi güne yedi yılını sürsün kelebekler
Ve deli boran ağlasın!
...

Mesafesi kilitli sularda yorgunluk
İstikametinde engeller
Durmadan dönüp duran işaretler, sağlı sollu sorular
Ne utangaç andır o an
Geç kalınmışlığın eşiğinde sanki cehennem düdüğü kükreyen dağlar
Bir gariplik sanki ateşte!
Doğunun ve batının güneşi kitap kitap dürülerek
Daralmış bir çizginin sonunda 
Bir veda uçurumuyla ıslandığı zaman 
Düşmeliyim ..
Düşmekten başka yol yoktur bu gece

...
Vakit daralır, vakit çalkalanır artık
Yeminlerle ğöğe salsan da dualarını
Gerçekler ağlasın!
Varaka dallarından birer birer sıyrıldığı zaman
Kafesinden kaçan tenler ağlasın!
Ucuz hayâlardan...
Dikensiz hayatlardan
Gamsız sevinciyle basamaklar tırmanan
Şehzâdeler utansın!
Bütün mabetler yıkık
Aldığım her nefese
ve aldığım her ni’mete andolsun!
Gitmeliyim bu gece

rb