Küskünüm
KÜSKÜNÜM
Seviyorum dedin ya cana geldim
Canıma can verdin yar sana geldim
Mecnunu har eden o a’na geldim
Leyla’ya küskünüm çöle küskünüm
Çiçeğe bürüdüm keder dağını
Boynuma doladın ölüm ağını
İçimde erittin ciğer yağını
Ateşe küskünüm küle küskünüm
Ne bitmez dert imiş bendeki böyle
Tükendi bittimi senin ki söyle
Benim güldüğüme bakmayın öyle
Kadere küskünüm kula küskünüm
Sevgimi öldürdün katlettin yani
Aşklar yalan imiş sevmeler fani
Bundan sonra beni sevsende hani
Gönüle küskünüm dile küskünüm
Acılarla biten nur çiçeğidir
Zemheride açan kır çiçeğidir
İlkbaharda düşen nar çiçeğidir
Hazana küskünüm yele küskünüm
Alaca bir gülüş çakır gözünde
Güneş erken batmış geçen yazında
Teselli tükenmiş bitmiş sazında
Mizraba küskünüm tele küskünüm
Dünyada olmasın dikili taşım
Helalinden olsun ekmeğim aşım
Sakın ha bükülme dik dur ey başım
Gurbette küskünüm yola küskünüm
Sevmek buysa eğer ölüm nasıldır
Hasret buysa eğer zulüm nasıldır
Dayan diyorsun da gülüm nasıldır
Bülbüle küskünüm güle küskünüm
HARUN Yıldırım .
Mütiş bir şiir okudum hocam yüreğinize kaleminize bo ilham dilerim
Emeğine yüreğine sağlık Harun hocam güzel bir şiir okudum tebrikler hayırlı akşamlar diliyorum hocam