KULU YARALAR

Cahilin ettiği pervasız sözler

Deler bir ok gibi solu yaralar

Kem nazar eyleyip hor bakan gözler

Marazı dert saçar kulu yaralar

 

Gizli yanan içe akıtır yaşı

Yüce olan dağın karlanır başı

Meyveli ağaca atanlar taşı

Hem meyveyi hemde dalı yaralar

 

Varlık aynasında bire bakmayan

Karışıp vahdeti bahre akmayan

Enanetin putlarını yıkmayan

Haşince bastığı yolu yaralar

 

Eleste verdiğ sözü unutan

Nefsini bırakıp gayrıya çatan

Sivri diken gibi sineye batan

Kelamı heceyi dili yaralar

 

Gönül aynasının pasın silmeyen

Haramı helâli hak'kı bilmayen

Verdiği kararda adil olmayan

Dili bülbül olsa gülü yaralar

 

El gördülük çokça amel edenler 

Bozuk niyet çürük temel edenler

Dünya için uzun emel güdenler

Ebedi kalacak ili yaralar

 

Masivaya yatkın kulun yapısı

Son nefese kadar açık kapısı

Burda almadıysa cennet tapusu

Düştüğü perişan hali yaralar

Kefeni tabutu salı yaralar