KÜLLERİ KALDI

Bana ne ellerin pasapordundan

Heveslerim göç eyledi yurdundan,

Boynu bükük  baka kaldım ardından,

Ağlayan gözlerin selleri kaldı.


Ezeli de deli gönül ezeli,

Bir zamanlar iken dünya güzeli,

Yel savurdu dallarımdan gazeli,

Alev alev yandı külleri kaldı.


Gün görmedim baharında kışında,

Derde düştüm tam elli dört yaşında,

İki büklüm bir gövdenin başında,

Ağaran zülüfün telleri kaldı,


Takattan kesildi beden taşıyan,

Bırakmadı dallarımda aşiyan,

Terki diyar etti tende üşüyen,

Rüzgarla savrulan milleri kaldı.


İsmet Murat ahvalini sorana,

Derdimi anlattım kıran kırana,

Düçar oldum bir muhannet borana,

Ilgıt ılgıt esen yelleri kaldı.