KENDİNİ BEĞENMİŞLİK

  Yeryüzünde öyle insanlar vardır ki üzerine zulüm zırhını giymiş bir vaziyette insanlığa saldırıyor, hakka, hukuka tecavüz ediyor, nokta kadar menfaat için koskoca insanlığı yok etmeye çalışıyor. Kendisinin bir hiç olduğunu aklının ucuna bile getirmiyor, bir nevi kendini padişah hükmünde görüyor, emirvari hareket ediyor istediği şeyleri elde edemeyince de çılgına dönüyor,  bu tür insanların sergiledikleri canavara ne hallerinden kurtulmalarının tek çaresi var oda kendi acizliğini bilip yaratan’ın rahmet ve merhametine sığınmalarıdır. Yoksa ebediyen bürünmüş olduğu haletten kurtulamaz. Nemrut gibi insanın yanında nokta büyüklüğünde olan gayet zayıf kanadı kırık ve ayağı topal bir sivrisineğin hücumuna maruz kalır yenilgiye uğrar zalimliğin cezasını hayatınla ödersin.

 Evet, Ey insan kâinatın en aciz bir mahlûku olan sivrisineğe bile söz geçirme hakkına sahip olmadığın halde neyine güveniyorsun da, ortalığı allak bullak ediyor, cihanı zindana çeviriyor insanlığı kasıp kavuruyorsun.

           Ey insan H.z. Mevlana’nın “ Ne olursan ol yine gel, İster kırk kere tövbe et, İster kırk kere tövbeni bozmuş ol yine gel, Bu kapı ümitsizlik kapısı değil.” Sözüne kulak ver henüz hiçbir şey bitmemişken tövbe et, günahlarından Yüce Allah’ın rahmetine sığın Hakk’ın affına mazhar ol, yoksa bu şekilde devam edersen bu dünyanı karattığın gibi ebedi hayatını da zindana çevireceksin.                     İsmet MURAT