KALDI MI ?

Muhtar emmi mektubuma haber sal,
Bizim köyde Davar doluk kaldı mı?
Mor sümbüller, çimen çiçek, yeşil al,
Arasında çoluk çocuk kaldı mı?

Çoban ali otururdu köşede,
Türkü yakıp dolaşırdı şoşe'de,
Koyun kuzu otlattığı Meşe’de,
Suyu soğuk altınoluk kaldı mı?

Hatça gadın kollar idi düşkünü,
Hoş görürdü, telaşlıyı şaşkını,
Desteklerdi leyla mecnun aşkını,
Boynu bükük, benzi soluk kaldı mı?

Elleriyle besler idi yazları,
Keser keser basar idi tuzları,
Fatma bacı kuruturdu kazları,
Horoz, Ördek, Tavuk, Çulluk kaldı mı?

Kerem emmi üzerine binerdi,
Ora senin, bura benim dönerdi,
Dolanırdı tarla tapan sürerdi,
Saban, Kotan, döven, Pulluk kaldı mı?

Kerpiç evi temizleyip sererdi,
O yetmezdi duvarlara gererdi,
Aslı bibim nede güzel örerdi,
Keçe, Kilim, Halı, Yolluk kaldı mı?

Ebem her gün zahmetini çekerdi,
Dolanırda dam ardına dökerdi,
Çilli horoz eşinirdi, öterdi,
Dam ardında çöplük, küllük kaldı mı?

Takip eder bırakmazdı peşini,
Anşa yengem çatar idi kaşını,
Ahmet dayım kaşırdı kel başını,
Dizde fer'lik, başta kellik kaldı mı?

İsmet Murat merak eder bunları,
Zehra teyzem pek severdi onları,
Soldurmazdı yıkar iken tonları,
Dizlik, Folluk, Tozluk, kolluk kaldı mı?