Nisan ayı gelince çiçek açar bademler 
Bayırları kırları süsler sarı çiğdemler 
Türkü söyler coşarlar öküz, oğlak güdenler 
Şenlenirdi dağları bizim diyar ellerde.

Bahar ile birlikte başlardı göç yaylaya 
Lazım olan erzaklar yığılırdı kağnıya 
Kurulurdu çadırlar birer birer tarlaya 
Dolardı yaylaları bizim diyar ellerde.

Langur lungur çan sesi sürü sürü davarlar 
Kızlarda bakır helke koyun keçi sağarlar
Doldurur tulukları yayık ayran yayarlar 
Basılırdı yağları bizim diyar ellerde.

Seher vakti horozlar yanık yanık öterdi 
Sabah erken bacalar yalım yalım tüterdi 
Azığını kuşanan yola düşer giderdi
Köyümün insanları bizim diyar ellerde.

Anadan ayrılınca böğürürdü bücükler 
Gün tepeden vurunca saz çalardı böcekler 
Sokakları doldurup oynuyordu çocuklar 
Doluydu sokakları bizim diyar ellerde.

Geliniyle kızıyla yollar dolar taşardı 
Durup dinlenmek bilmez işten işe koşardı 
Bıtıraklı tarlada ağustosta pişerdi 
Takardı kolcakları bizim diyar ellerde.

Allı güllü genç kızlar ellerinde orakla 
Biçtikçe ekinleri yığılırdı desteyle 
Akşam olur yollarda bacı gardaş elele 
Toz olurdu yolları bizim diyar ellerde.

Gıcır gıcır öterdi ekin yüklü kağnılar 
Çekilirdi harmana kurulan hep yığınlar 
Harmanları doldurur öbek öbek lodalar 
Dönerdi dövenleri bizim diyar ellerde.

Hayrullah ‘ın gözünde tütüyor o günleri 
Her çeşit sebzesiyle yemyeşil bahçeleri 
Salkım salkım olurdu üzüm dolu bağları 
Dolardı seleleri bizim diyar ellerde.