HAKİKİ DOST

Yüce Yaratıcı kâinatı hiç yoktan var edip biz kulları yaratırken birbirlerimizi daha iyi tanıyıp anlaşabilmek, en güzel dostluk ve muhabbet bağlarını kurup güçlendirmek üzere kabile, kabile, ırk, ırk ,bölük bölük yaratmış, insanları kâinat’ın en şereflisi kılmış, rızıklarını bölge bölge ayırmış ve insanları rızıklarını temin etmek bahanesi ile yeni arkadaşlık ve dostluk kapılarını aralayabilmeleri için doğup büyüdüğü öz vatanından ayırarak yabancı memleketlere sevk etmiştir. Bu sevkiyat üzerine insanoğlu yeryüzünün en ücra noktasına kadar dağılmış hem rızıklarının teminine çalışmış hemde yeni arkadaşlık ve dostluk bağların temelini atmış ve güçlendirmeye çalışmışlardır.

  Bu dostluklardan menfaate dayalı olmadan kurulan dostluklar ebediyete kadar devam etmiş, menfi çıkar karşısında kurulan dostluklar ise zamanla yok olmaya başlamış insanlar kendi sıkıntı ve dertleriyle baş başa bırakılarak yalnızlığa mahkûm edilmiştir.

  Ey rızkının temini için yabancı memleketlerin kapısını aralayan insan, arkadaşlarının seni yalnızlığa mahkûm etmelerine üzülme, aldırış etme, kulak asma, bırak onları.“Mevlayı bulan neyi kaybeder ki, Mevlayı kaybeden neyi bulur ki.” Sözüne kulak ver seni hiçbir zaman için unutmayacak, yalnız bırakmayacak, her sıkıntılı anında yanında olacak, seni ızdırap ve elemden kurtaracak hakiki dost olan Cenabı Mevlâ’nın kapısını çal. Bir insanın dostu Cenabı Allah olursa bütün kâinat ona düşman olsa hiçbir zarar veremezler, düsturuyla hareket et. Taki bu ıssız çöllerde kaybolup gitmeyesin.

İsmet murat