(bir çocuk bakışıyla)
Yatıyordu
Bir bahçe köşesinde
Kanatlarını yaymıştı toprağa
Sere serpe
Bir mısır tanesiyle besleyebilseydim seni
Ah bir yudum
Su içirebilseydim
Tarlamızda ki mısırlar koçana erdi
Kuyular suyla doldu
Sen düştün toprağa
Bir damla yağmuru esirgedi
Cimri bulutlar
Sıcak diyarlara gittin
Soğuk yerlerden geçtin
Erittin buz dağlarının garezini
Gördün bacalarından duman duman
Tüten ocakları
İnsanlar gördün asık suratlı , kaşları çatık
Sen onlara gülümsedin
Yazık yazık çok yazık
Onlar seni umursamadılar
Yaşadılar dünyada
Şehirlerde,sahte mutlulukların
Gezindiği evlerinde
Geçtiler
Bir merdiven misali yıllardan
Ağır ağır
Bir ölüden farksız olduklarını bilmeden
Kaç mevsimleri gördün
Kaç bahar uçtun gür ormanların üzerinde
Bir çam edasıyla süzüldün
Bir çınar efkârıyla üzüldün
Kanatlarına değdi kırık dalların burukluğu
Ağıtlar yaktın
Kainâtın delişmen sessizliğine direnerek
Ağaçlar evin oldu
Karlar gördün
Lapa lapa karları
Bir mezar taşı kadar
Boğuk boğuk bakan
Zemherileri geçtin
Bütün dünya dondu
Şehirler, evler ,teslim bayrağını çekti
Bir minnacık kar tanesine
Yenildi kötülük
Sana değmedi karların soğuğu
Incinmedin üşümedin
Elimi karakışa verdim
Seni ısıtsın diye
Çocuklar ;
Çocuklar ağladı seni sevebilmek hasretiyle
Okulumuzun gazetesine resmini astık
Karşı duvar ağladı
Benim ol benim ol diye
Hayır
Ben minik ,günahsız ,kirsiz
Çocukların kalplerinde olurum dedin
Her teneffüste bakışlarımızla seni süzdük
Biz sana hasretten
Eğdik başımızı bir damlaya bin damla katarak
Ağladık, ağladık
Biz senin olamadık
Sende bizim.
Biliyorum
Artık uçamayacaksın
Pür neşe göklerde
Uzaklara gidemeyeceksin
Geri dönmek ümidiyle
Uyan demeyeceğim sana
Uyu ,sevgili güvercin
Fenerleri göremeyeceksin
Yalnız fenerleri
Aşıkların gezdiği rıhtımların kimsesizi
Yanacak herbiri pırıl pırıl
Deniz yalnızlık senfonisini çalarken
Dalgalar seni hatırlayacak
Yıldızlar düşmeyecek kanatlarına
Ay gülümseyemeyecek mercan gözlerine
Kimseler
Hiç kimse umut olmayacak rıhtımlarda
Yanmayacak istimsiz kazanlar
Ey deniz sen buyur demeyeceksin !
O gururlu gemilere
Ve kızacaksın üstünde ki gökyüzüne
Boğacaksın gazabınla rıhtımları
Masum sandallara ümit olmayacaksın
Biliyorum;
Göremeyeceğim
Pervazlara konduğunu
Şadırvanlarda gezdiğini
Bir o yana bir bu yana
İşvene imrenmeyecek genç kızlar
Biliyorum;
Minarelerden
Okunmayacak bir sela senin için
Bir buruk vedayı bile çok görecek
Soğuk merdivenler
Bugün dünden miras
Gene yarın olacak
Ben yine uyanacağım bir sabaha daha
Çıkacağım kırlara tek başıma
Seyredeceğim güneşin canhıraş doğuşunu
Göreceğim ,
Toprağın sıcakla yandığını
Güller bülbülleri çağıracak
Sevenler sevilenlere şiirler yazacak
Asker mektupları gelecek cepheden
Dünyaya çiçekli baharlar gelecek
Sen sevgili kuş!
Burda olmayacaksın.
k.a.gazioğlu
Mayıs 2019
Emeğine yüreğine sağlık Arslan bey güzel bir şiir okudum tebrikler hayırlı akşamlar diliyorum hocam
sağlık afiyet dileklerimle