Aşkı tarif etmek zor ama şunu derim ki,
Sevenin sevdiğine bakışında gizlidir.
İnsanların düştüğü öyle farklı durum ki,
Ferhat'ın o dağlara çıkışında gizlidir.

Beklemediğin anda gelir anında bulur.
Kendi bitmiş olsa da derinden izi kalır.
Yeri gelir haz olur, yeri gelir köz olur.
Yüreği alev alev yakışında gizlidir.

Ondan başka hiçbir şey barınmaz ki serinde.
Uyku tutmaz düşünüp her gecenin köründe.
Yürekleri hoplatır durdurmaz hiç yerinde.
Mecnun’un çöle doğru akışında gizlidir.

Köle ve esir olmak inan onun yüzünden.
Artık vazgeçemezsin baharından, yazından.
Onu andığın anda sel olarak gözünden.
Damla damla gözyaşı döküşünde gizlidir.

Ayırt etmez kavurur önüne gelenleri.
Zaman geçer belki de ağlatır gülenleri.
Bin bir çeşit çiçekten toplayıp polenleri.
Arının peteğe balı döküşünde gizlidir.

Çiçeklerin sultanı odur böyle biline.
Bakmaya doyum olmaz beyazına, alına.
Sabahleyin erkenden açarak bülbülüne.
Güllerin miski amber kokuşunda gizlidir.

Ne dersen de boşuna hiçbir şeyden anlamaz.
Bu gönül yarasıdır ilaç, merhem önlemez.
Sultanmış, hükümdarmış, padişahmış dinlemez.
Çaresizce boynunu büküşünde gizlidir.

Hepsi aynı değil ki, birçok çeşidi vardır.
Bazen hidayet yolu, bazen ise bir şerdir.
Gerçeğini bulunca ulaşılması zordur.
Yolların daima hep yokuşunda gizlidir.